SAMSUN

IŞİD, Türkmen coğrafyasında yayılıyor!

Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez: 'Türkmen bölgesi IŞİD’in işgalinde. Geri kalan kısmı da, Kürt bölgesinde kalmıştır. Bölgedeki kaosun en büyük zararını Türkmenler görmektedir.'
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, IŞİD’in ilerlediği ve hakim olduğu bölgenin önemli bir kısmının Türkmen coğrafyası olduğunu ifade ederek, “Türkmen bölgesi IŞİD’in işgalinde. Geri kalan kısmı da, Kürt bölgesinde kalmıştır. Bölgedeki kaosun en büyük zararını Türkmenler görmektedir.” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Şii-Sünni-Kürt çekişmesinin yaşandığı, her bir grubun kendi hakları için elindeki kozu başarıyla kullandığı Suriye-Irak hattında, en zor durumda olan grubun ne yazık ki Türkmenler olduğunu kaydederek, “Bölgede karışık etnik yapısı içerisindeki en önemli unsurlar Araplar, Kürtler ve Türkmenlerdir. Burada Türkmenleri diğer gruplardan ayıran en önemli özellik, diğer gruplar bir bütünlük arz ederken, Türkmenlerin farklı bölgelerde yaşıyor olmasıdır. Başka bir deyişle hızla parçalanmaya doğru giden Irak ve Suriye’de, bütün gruplar kendi içlerine birlik içerisindeyken, Türkmenlerde en az bölge kadar parçalı bir yapıya sahip olacaktır.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Duyarlı esnaftan Türk diline destek!

Bilecik Belediyesi tarafından Türk Dil Bayramı Haftası kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen projeyle, Bilecik'te faaliyet gösteren esnaf Selami Çınar'a teşekkür plaketi verildi.

Belediye Başkan Yardımcısı Kadri Şentürk, Bilecik Belediyesi'nin Türk Dilini Koruma projesi kapsamında, işyerlerindeki yabancı ismi Türkçe'ye çeviren Çınar Bahçe işletmesi sahibi Selami Çınar'a, Türk dilini koruma noktasında verdiği katkılardan dolayı teşekkür plaketi verdi. Belediye Başkan Yardımcısı Şentürk, Pelitözü Gölpark'taki tesiste gerçekleştirilen programda yaptığı konuşmada Çınar'a, Türk dilini koruma adına vermiş olduğu karardan dolayı teşekkür etti. Bilecik Belediyesi'nin Türk Dilini Korumaya yönelik projesi devam ettiğini dile getiren Şentürk, şunları söyledi:
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Suriye sınırında Türk askerlere ateş açıldı!

Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki Suriye sınırında 7 tankerle akaryakıt kaçakçılığı yapmaya çalışan kimliği belirsiz kişilere müdahale sırasında, Türk askerlerine ateş açıldı.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan ’Önemli Sınır Olayları’ başlığıyla yapılan açıklamaya göre; 29 Eylül’de Kara Kuvvetleri 2’nci Hudut Alayı Şehit Çavuş M. Özeker Hudut Karakol Komutanlığı’nda görev yapan askerler, Suriye tarafından Türkiye’ye geçiş yapmaya çalışan 13-14 kişilik grup ile birlikte 7 tankeri fark edip, müdahalede bulundu.
3 TANKER KULLANILAMAZ HALE GELDİ

Bu sırada Suriye tarafından Türk askerlerine ateş açıldı. Askerler, saldırıya ateşle karşılık verdi. Çıkan çatışma sırasında kaçakçı grup, Suriye tarafına kaçarak, uzaklaştı. Olayda akaryakıt yüklü 3 tanker kullanılamaz hale geldi.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Mısır devlet başkanı Sisi, Türk dizilerini yasaklıyor!

Demek ki diktatörler medyayı baskı altına almayı seviyor! Şimdi soruyorum Türkiye de yaşadığımız dikta yönetimi değilde nedir?
Evet Sisi çok kan döktü doğru ama Mısırlılar üzerine gitti eğer bizde üzerine gitsek kan da dökülürdü, nitekim gezi olaylarında da örneği var!
...
Haber: Erdoğan'ın BM'de yaptığı konuşmaya Mısır'ın tepkisi sürüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Ortadoğu'daki gelişmelere sessiz kaldığı gerekçesiyle BM ve batılı ülkeleri sert bir dille eleştirmişti. Erdoğan'ın konuşması sonrasında Türkiye-Mısır arasında yapılacak görüşme Mısır tarafından iptal edildi. Mısır'ın attığı adımlar bununla sınırlı kalmadı.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Independent: "Türk hastaneleri kapılarını pkk'ya açtı" HANGİ YETKİYLE?

Bu ülke bu kadar ihaneti kaldırmaz Allah öyle bir bela verir ki herkes şaşar kalır!
...
Haber: Gazete, Suriye'de Kürtlerin denetmininde bulunan Rojava bölgesinde IŞİD'e karşı savaşan ve PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak bilinen YPG militanlarının Türk devlet hastanelerinde tedavi edildiklerini vurguladı.
Ağır şekilde yaralı militanların Şanlıurfa'daki hastanelere kaldırıldığını savunan Independent, hafif yaralıların ise Suriye sınırındaki Suruç'ta doktorlar tarafından tedavi edildiğini ileri sürdü.
Independent şöyle devam etti:
"Suruç hastanesinde gönüllü olarak çalışan tecrübeli doktor Ethem Şahin, 'Sınır polisiyle mutabakat var: Türkiye'ye YPG üniforması giyip gelmeyin.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

IŞİD Süleyman Şah Türbesi’ndeki Türk askerleri rehin aldı iddiası!

ABD gazetesi The Washington Post‘ta çıkan bir yazıda, Kobanê’nin güneyindeki Süleyman Şah Türbesi’nin IŞİD güçleri tarafından kuşatıldığına ve türbeyi koruyan TSK askerlerinin esir alındığına inanıldığını yazdı.

Dün yayımlanan makale, daha önce Time dergisinde editörlük yapmış olan, şu an ise The Washington Post için dış haberler hakkında yazan Ishaan Tharoor tarafından kaleme alındı.

Tharoor, IŞİD güçleri Kobanê’ye saldırırken, bölgenin güneyindeki türbenin etrafının sarılmış ve askerlerin esir alınmış olabileceğini yazdı. Ancak Tharoor, durumun detaylarının “belirsiz” olduğunu öne sürdü.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

IŞİD'e bir hava saldırısı da Irak uçaklarından! KERKÜK

Irak Hava Kuvvetleri, Kerkük'e bağlı Dakuk kasabasında IŞİD’e ait bir "güvenlik nokasını" bombaladı.
Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Dakuk Başkanı ve Güvenlik Sorumlusu Hiva Reşit,  Irak ordusuna ait uçakların bölgede sürekli devriye uçuşu yaptığını söyledi. 
Özellikle akşamları uçuşların arttığını belirten Reşit, koordinatların teyit edilmesinin ardından uçakların kasabanın 5 kilometre güneybatısındaki El Vihde köyünde IŞİD'e ait güvenlik noktasını bombaladığını, saldırıda çok sayıda kişinin öldürüldüğünü ifade etti.
Reşit, bölgenin hareketlenmesi üzerine önlemlerini arttırdıklarını da sözlerine ekledi.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Afganistan'da IŞİD'li Türk militanların bulunduğu tespit edildi!

Afganistan yetkilileri, ülkenin Gazne vilayetinde alevlenen çatışmalarda bazı Türk militanların IŞİD bayrağı altında savaştığını açıkladı.

Afgan Tolo televizyonunun verdiği habere göre, Gazne'nin Andar bölgesinde son günlerde 300'ü aşkın militandan oluşan gruplar saldırılarını yoğunlaştırdı. Gazne'deki yetkililer, saldırganlar arasında Afgan vatandaşı Taliban militanlarının yanısıra Arap, Pakistanlı ve Türk militanların da olduğunu bildirdi. Özellikle 13 Türk kadın intihar eylemcisinin IŞİD bayrağı altında mücadele ettiği haber verildi.

Gazne Bölge Konseyi Başkanı Abdul Cami Cami, Gazne'ye güçlü ve saldırgan birliklerle geldiğini belirttiği militanların, “Arapça, Pencabi ve Farsça konuştuğunu ve siyah bayraklar salladığını” açıkladı.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türk Büyükelçiliği yakınında patlama

Afganistan’ın başkenti Kabil’de sabah saatlerinde Afganistan Ordusuna ait bir araca yerleştirilen manyetik bombanın Türk Büyükelçiliği yakınında infilak etmesi sonucu ufak çapta bir patlama meydana geldi. Patlamada aracın şoförü hafif şekilde yaralandı. Patlamanı yarın birçok ülkeden üst düzey katılımın gerçekleşeceği cumhurbaşkanlığı devir teslim töreni öncesinde olması dikkat çekti.

Afganistan Cumhurbaşkanlığı Sarayına giden yolun ve Türkiye’nin Kabil Büyükelçiliğinin de bulunduğu diplomatik bir bölgede meydana gelen patlama ufak çapta olması nedeniyle çevrede herhangi bir hasara yol açmadı. Patlamanın ardından bölgeye çok sayıda güvenlik görevlisi sevk edildi ve bölge kordon altına alındı. Gerekli incelemelerin ardından ise yol yeniden trafiğe açıldı.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Kerkük'te patlama: 2 kişi öldü, 7 kişi yaralandı...


Kerkük'ün 70 kilometre güneyindeki Tuzhurmatu'da meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 7 kişi ise yaralandı. Patlama, Sünnilerin yoğunlukta yaşadığı mahalleye yerleştirilen bomba ile gerçekleştirildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, polis olay ile ilgili geniş soruşturma başlattı. 
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türk askeri Suriye'deki hedefe atış yaptı :(

Genelkurmay Başkanlığı, Suriye tarafından havan atışı yapılan bölgeye angajman kuralları çerçevesinde atış yapılarak karşılık verildiğini açıkladı...

Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suriye'de devam eden çatışmalardan sektiği değerlendirilen bir adet havan mermisinin Kara Kuvvetleri 3. Hudut Alayı (Şanlıurfa) Karaca Hudut Karakol Komutanlığı sorumluluk sahasında Türkiye-Suriye hududunun 1400 metre Türkiye tarafında boş bir araziye düştüğü kaydedildi...
Olayda herhangi bir zayiat ve hasar meydana gelmediği belirtilen açıklamada, "Suriye tarafında söz konusu havan atışının yapıldığı yer olarak değerlendirilen bölgeye angajman kuralları çerçevesinde atış yapılarak karşılık verilmiştir" denildi. (İHA)
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Pekin yönetimi kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi, 50 Uygur Türk'ünü katletti..

Çin'in kuzeybatısındaki Uygur Özerk Bölgesi'nde 21 Eylül'de meydana gelen kanlı olaylarda toplam 50 kişinin öldüğü açıklandı.
Çin'in resmi haber ajansı Xinhua, Pazar günü Bayangolin iline bağlı Bügür ilçesinde çıkan olaylarda isyancı 40 Uygur'un vurularak öldürüldüğünü bildirdi. 
Kanlı olayların bilançosunu dört gün gecikmeli olarak bu akşam duyuran Xinhua, organize terör saldırısı olarak nitelediği eylemde 6 sivil ve 4 polisin de hayatını kaybettiğini belirtti. 
Çin medyası, pazartesi günü geçtiği haberlerde ölü sayısını iki olarak duyurmuştu. Ancak, Hür Asya Radyosu, yerel kaynaklara dayanarak bu sayının onlarca olduğunu kaydetmişti. 
Çin medyasına göre, Uygur Özerk Bölgesi'nde bu yıl meydana gelen muhtelif saldırı eylemleri sonucu ölenlerin sayısı 250'yi aştı.
Bölgenin dış dünyaya kapatılması nedeniyle, olayların gerçek mahiyetinin tespiti mümkün bulunmuyor. Yabancı gazeteciler ya da insan hakları gözlemcileri bölgeye sokulmuyor. 
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Son hacı kafilesi ile Medine’ye gelen hacılar Medine’de ziyaretlerini yaparak Mekke’ye geçmeye başladı.

TÜRKİYE'den son hacı kafilesi ile Medine’ye gelen hacı adayları Medine’de son ziyaretlerini yaparak Mekke’ye geçmeye başladı...

Hacı adaylarının Medine’de ilk ziyaret noktası Hz. Muhammed'in de kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi oldu... Mekke öncesi ziyaretlerde bulunan hacı adayları ibadetlerini dünyanın her noktasından on binlerce insanın geldiği Mescid-i Nebevi’de yaptı... Günün her saati insan selinin yaşandığı Mescid-i Nebevi’de hacı adayları dua etti, ibadetlerini yaptı... Hacı adayları, salavat getirerek Hz. Muhammed ile birlikte Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in de medfun olduğu Hücre-i Saadet’i ziyaret etti...

Hacı adayları bir çok İslam büyüğünün de kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi’nin yanında bulanan Cennet-ül Baki Mezarlığ'ını ziyaret etti... Duygu dolu anlar yaşandığı ziyaretlerde hacı adayları yakınları için de dualar ederek, onların da en kısa sürede kutsal toprakları ziyaret etmelerini istedi... Hacı adayları Medine’de bir çok kutsal mekanı ziyaret ederek ibadetlerini yaptı...

Türk hacı adaylarına refaket eden
Hizmet Turizm Kafile Başkanı İsmail Bulut, hacıların yaş oranlarının önceki yıllara göre düştüğünü belirterek, "Türkiye’de insanlar artık daha
genç yaşlarda hac ve umre ibadetlerini yapıyor. İbadetlerin ve ziyaret programlarının
yoğunluğu nedeni ile daha
genç yaşta buraya gelenler daha rahat bu görevlerini yerine getirebiliyor. Hac ve umre kayıtlarına
başvuruların arttığını görüyoruz. Ülkemizden artık her bütçeden insanımız buralara geliyor, biz de kendilerine en iyi şekilde
hizmet ederek onları memnun etmek gayesindeyiz" dedi.

KUTSAL TOPRAKLARA GELMEDEN ARAŞTIRMA YAPIN
İlk kez hacca geldiğini belirten
genç yaştaki hacı adaları ise ibadetleri daha
sağlıklı yapabilmek için vakit kaybetmeden kutsal topraklara gelmek istediklerini belirterek, "İnsanlar buraya gelmeden önce muhakkak araştırma yapsınlar. Burada zaman çok hızlı ilerliyor ve katıldığınız hac ve umre gruplarında yoğun bir programınız oluyor. Hacı adayları ve bu toprakları ziyaret edecek olanlar hazırlıklı
gelirse bu onlar çok daha yararlı olacaktır" dedi.

FOTOĞRAFLI
DHA
ber3.com/turk-haci-adaylari-medinede-son-ziyaretlerini-yaparak-mekkeye-geciyor-2923121h.htm#ixzz3EX20Pcuw
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Libya’da 457 Türk mahsur!

Silahlı grupların birbiriyle çatıştığı Libya’daki Türk şirketinde çalışan 457 işçi, havalimanında mahsur kaldı. Yemekleri, suları tükenen, silah seslerinin arasında hayatta kalmaya çalışan işçiler aşiretler tarafından rehin alınma tehlikesiyle karşı karşıya.

MİTHAT YURDAKUL Ankara
Milliyet’in aldığı bilgiye göre, ENKA’ya ait şantiyeden bir süre önce Cezayir sınırına doğru yola çıkarılan işçiler, 3 gün yol gittikten sonra Trablus Havaalanı’nda mahsur kaldı. Türkiye’ye gidecekleri konusunda bilgilendirilen işçilerin kapana kısıldığı, işçilere şirket tarafından verilen telefonların da silahlı gruplar tarafından ele geçirildiği öğrenildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) yetkilileri, “İşçiler tehdit altında. Çatışan aşiretlerden birisi işçileri her an rehin alabilir. Bölgede devlet otoritesi yok” açıklaması yaptı.
Bazı işçilerin para ve pasaportlarının gaspedildiği belirtiliyor. Pasaportları ellerinde olan işçiler de sınıra ulaşarak komşu ülkelere geçmeye çalışıyor.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

''10 TÜRK CAN VERDİ'' İDDİASI!

ABD’nin IŞİD’e karşı Suriye ve Irak’ta yaptığı hava operasyonu, Fatih Camii’nde Cuma namazı çıkışı protesto edildi.

Özgür-Der ve İmkan-Der üyesi 100 kişi, Cuma namazı sonrası avluda toplandı. Gruptan bazı kişilerin, operasyonda öldüğü iddia edilen Ümit Yaşar Toprak ve Yakup Alnıak’ın fotoğraflarını taşıdığı dikkat çekti. Eylemciler daha sonra hava saldırılarında hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, son operasyonlarda 10 civarında Türk vatandaşının hayatını kaybettiğini öne sürdü. “Cephetül Nusra” ve “Ahraruş Şam” karargahları ile misafirhanelerine yapılan saldırılarda 50’den fazla insanın şehit edildiğini söyleyen Kaya, “Bunların içinde 10 civarında Türkiyelinin olduğunu biliyoruz. Bir kısmı direnişe destek vermek için giden insanlar, bir kısmı yardım amacıyla bölgede bulunan insanlardır” dedi.


http://www.haber3.com/10-turk-can-verdi-2922579h.htm#ixzz3EWsbPmWf
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

ZIRHLI ARAÇ DEVRİLDİ: 3 POLİS ŞEHİT !

Bu iki oldu daha öncede HDP'li Vekili korumaya giden Polisler Şehid olmuştu! pkk yakıyor yıkıyor ama hala çözüm sürecinden bahsediyorlar! Medya 24 saat ihanet kusuyor!
..........
Bitlis-Diyarbakır karayolundaki polis kontrol noktasına pkk'lı teröristlerce saldırı düzenlendi.

Saldırıya müdahale için giden zırhlı araç devrildi, 3 polis şehit oldu 2 polis ağır yaralandı.
Bitlis-Diyarbakır karayolundaki polis kontrol noktasına roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıya müdahale için giden zırhlı aracın devrilmesi sonucu 3 özel harekat polisi şehit oldu, 2 polis yaralandı.
Bitlis-Diyarbakır karayolu Arıcılık mevkisinde bulunan polis kontrol noktasına, gece saatlerinde teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi
Saldırının ardından olay yerine takviye olarak giden özel harekat polislerinin içinde bulunduğu zırhlı araçlardan biri, çatışma bölgesine yaklaşık 600 metre kala virajı alamayarak devrildi. 
Kazada, araçta bulunan 5 özel harekat polisi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Bitlis Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Hastanede 3 polis şehit oldu.. Şehit polislerin Eyüp Emre Kan Fatih Sağır ve Mustafa Arslan olduğu açıklandı.
Şehit polislerin naaşları, düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi.
Kazada yaralanan polislerin ise Bitlis Devlet Hastanesinde tedavileri devam ediyor. 

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türk Dili Konuşulan Coğrafyalarda Kültür-Sanat ve Sanat Eğitimi Sempozyumu düzenlendi.

Erzincan Üniversitesi ve Abay Kazak Milli Pedagoji Üniversitesi işbirliği ile 1. Uluslar arası Türk Dili Konuşulan Coğrafyalarda Kültür-Sanat ve Sanat Eğitimi Sempozyumu düzenlendi. 2 gün devam eden sempozyumda, Türk dilini konuşan coğrafyalarda kültür ve sanat alış-verişi ve bu coğrafyalardaki kültürel ve sanatsal faaliyetlerin tanıtımı amaçlanıyor.

Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyum öncesi, Kazakistan’dan gelen misafirlere Erzincan Belediyesi Mehteran ekibi tarafından mini konser verildi. Türk Dili Konuşulan Coğrafyalarda Kültür-Sanat ve Sanat Eğitimi Sempozyumu'na Vali Vekili Mehmet Kurt, Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Abay Kazak Milli Pedagoji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aktolkin Kulsariyeva, UNESCO Koordinatörü Rustam Muzafarov, her iki üniversitenin öğretim üyeleri, Türk ve Kazak öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve her 2 ülke marşlarının okunmasıyla başlayan sempozyumda, katılımcılara Erzincan Üniversitesi'nin tanıtım filmi izlettirildi. Programda ayrıca, Kazakistan’dan Erzincan’a gelen üniversite öğretim üyeleri kendi ülkelerine özgü kıyafetleri, Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy ve Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu’na hediye etti.

‘KÜLTÜR MİRASLARIMIZI GENÇLERE AKTARACAĞIZ’

Her 2 ülke arasında kültür ve sanat miraslarının gençlere karşılıklı olarak aktarılmaya çalışıldığını söyleyen Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu yaptığı konuşmada; “Kardeş üniversiteler arasında üstün gayretlerle oluşturmaya çalıştığımız eğitim-dostluk hareket çerçevesinde mutluluk verici başka bir anı daha birlikte paylaşmaktayız. Böylelikle kökü bir, sınırları ayrı olan milletin köklerinden bugüne taşıdığı kültür mirasımızı günün gençlerine karşılıklı olarak aktarmaya çalışıyoruz. Birbirimizi daha iyi anlamaya, tanımaya, birbirimize daha fazla destek olmaya çabalıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yapılan sempozyumdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Abay Kazak Milli Pedagoji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aktolkin Kulsariyeva,emeği geçenlere teşekkür etti.

Kazakistan’dan gelen misafirleri Kazakça selamlayan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, konuşmasında; “Bugün burada bulunan misafirlerin birçoğunun sanatla yakından ve uzaktan ilgileri var. Çok kıymetli konuklar olduğunu biliyorum. Çünkü içinde sanat ruhu olanların gerçekten huyları ve meziyetleri güzeldir.” dedi.

KÜLTÜR VE SANAT DEĞERLERİNİ TANIMA ADINA ÖNEMLİ ÇALIŞMA

Sempozyumda konuşan Vali Vekili Mehmet Kurt, “Popüler kültürün ve popüler sanatın artık dünyayı kasıp kavurduğu ve tek güzel bir nitelik kazandığı, sınır tanımaksızın tüm ülkeleri etkilediği ve sanatın artık çabuk alınan, çabuk üretilen, çabuk tüketilen ve nitelik arz etmeyen, nitelik istenmeyen bir konu olarak, bir kavram olarak algılanmaya başladığı bugünümüzde bu tür toplantıların, bir araya gelişlerin ve sempozyumların bu sorunları çözme hem de özümüze ait kültür ve sanat değerlerini tanıma, tekrar hatırlatma adına çok önemli olduğunu düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.

Konuşmaların ardından akademik çizim, yağlı boya resimde akademik yaklaşımlar, yağlı boya resimde modern teknikler ve linol baskıların yer aldığı serginin açılışı yapılarak, Türk ve Kazak davetliler sergiyi gezdi.

Sempozyum oturumlarında, Türk ve Kazak sanat ve kültürel faaliyetlerin bölümlerine göre yürütülen çalışmalar katılımcılara anlatıldı. CİHAN

http://www.haber3.com/
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türk Sikorsky helikopteri için 8 milyar dolarlık anlaşma!

Türkiye'nin uzun pazarlıklar sonucu Türkiye'de üretim üssü kurdurmayı başardığı ünlü Sikorsky helikopterleri için 8 milyar dolarlık ihracata hazırlanıyor. Türkiye'nin Genel Maksat Helikopter ihtiyacını karşılamak üzere Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın açtığı 3.5 milyar dolarlık ihaleyi kazanan Sikorsky, Türkiye ofisini de Afrika ve Ortadoğu merkez ofisi haline getirdi.

Şubat ayında genel maksat helikopteri projesi için Türkiye ile 3.5 milyar dolarlık sözleşme imzalayan ABD'li Sikorsky Aircraft, Türkiye'de üreteceği helikopterleri Ortadoğu ve Afrika'ya ihraç etmeye hazırlanıyor.

Sikorsky Aircraft'ın Ortadoğu, Türkiye ve Afrika Başkan Yardımcısı Anand Stanley, Eylül ayı başında Türkiye ofislerini Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin merkez üssü haline getirdiklerini ve bu bölgeye ihracatı Türkiye üzerinden yapmaya başlayacaklarını söyledi.

8 MİLYAR #39;LIK KONTRATLI PROJE

Stanley'in verdiği bilgiye göre Türkiye'de üretim yapıp bu ülkelere ihracat yapmak, bu ülkelerdeki müşteri ilişkilerini yönetmek ve servislerini yapmak da Türkiye ofisinin görevleri arasında olacak. Türkiye'nin kullanımı için ve ihracat amaçlı üretilecek kontrata bağlanmış projelerin bedelinin 8 milyar dolar olduğunu belirten Stanley, Türkiye'de büyüme hikayesinin bir parçası olmak istediklerini vurguladı.

KAYNAK HaberTürk
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

26 Eylül Türkçe bayramı kutlu olsun!

26 Eylül 1932 - Birinci Türk Dil Kurultayı

Birinci Türk Dil Kurultayının toplandığı gün olan 26 Eylül, kurultayda alınan kararla Dil Bayramı olarak kutlanır. Bu kurultay, Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nun (o zamanki adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti) ilk kurultayıdır.

Atatürk, dil konusundaki çalışmalara halkın katılması gerektiğini düşünüyordu. Birinci Tarih Kurultayı çalışmalarının sürdüğü 10 Temmuz 1932 gecesi, Çankaya Köşkünde birlikte olduğu dil ve tarih uzmanlarına, “Dil işlerini düşünecek zaman da gelmiştir. Ne dersiniz?”diye sordu. Bu öneri sevinçle karşılanınca Atatürk düşüncesini şu sözlerle açıkladı:

“Öyle ise Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.”

Hükümete başvuru yapıldı ve 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumu kuruldu. Kurumun başkanı Samih Rıfat, genel yazmanıRuşen Eşref Ünaydın oldu; Yakup Kadri Karaosmanoğlu ileCelal Sahir Erozan da kurucu üyelerdi.

Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Kurultay adı verilen ilk genel kurulu 26 Eylül 1932 günü Dolmabahçe Sarayında başladı. Daha önce yapılan çağrının da etkisiyle kurultaya 814 üyeyle birlikte katılanların sayısı 917’ye ulaştı. Katılanlar arasında saz şairleri ile yeldirmeli köylü kadınların sergiledikleri görüntü toplantının ulusal niteliğinin simgesi sayılabilir.

Başkan Samih Rıfat, kurultayın açış konuşmasında, amacın Türkçeyi ulusal dil düzeyine çıkarmak, yazı dili ile halk dili arasındaki ayrılığı gidermek olduğunu belirtmiş, bu amaca da ancak halkın katılımıyla ulaşılabileceğini söylemişti.

Kurultayda, Türk Dil Kurumu’nun tüzüğü üzerinde çalışılmış, tüzüğün birinci maddesinde şu yargıya yer verilmişti:
"Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin yüksek koruyucu başkanlığı altında 12 Temmuz 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti adlı bir cemiyet kurulmuştur."

Derneğin amacı da şöyle belirlenmişti:
"Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, Türk dilinin öz zenginliğini meydana çıkarmak, onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir."
Kurultayın son gününde, her yıl 26 Eylülün derneğin Dil Bayramı olarak kutlanması önerisi oybirliği ile kabul edildi. Biz de her yıl 26 Eylülü, Dil Derneği’nin düzenlediği etkinliklerle, Dil Devriminin yıldönümü olarak coşkuyla kutluyoruz.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Atatürk’ün Türk Dili ile ilgili sözleri!

Milletlerin bağımsızlığı ve yükselişi ile dil arasındaki bağı çok iyi gören Atatürk'ün dil ile ilgili sözleri, Büyük Önder'in dile verdiği önemi anlatıyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk dilinin bugünkü gelişmiş ve zenginleşmiş şeklini alabilmesi için çok uğraşmış, bir hayli çaba sarf etmiştir. Bilim ve sanat adamlarının görüşlerini alırken kendisi de çeşitli görüşler ileri sürmüştür. Onun yazdığı Geometri kitabının dilimize kazandırdığı kelimeleri, bugün hâlâ kullanmaktayız.

Büyük Önder’in inkılâplarının en önemlilerinden biri harf inkılâbıdır. Türkler, harf inkılâbıyla dillerini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaracak ve bugün, 70 yıl öncesinin Türkçesine göre çok durulaşmış bir Türk dili ile yazacak ve konuşacaklardı. Dilimiz yeni kelimelerle zenginleşirken artık aydınlarımızın bile ne anlama geldiğini bilemediği doğu kökenli kelimeleri büyük ölçüde terk etmeye başlamıştı.

Dilimiz ve kültürümüz, zaten var olan cevherine Atatürk’ün kazandırdığı yeni bir ruh ve yeni bir ivme ile gelişmiş, bugün gurur duyacağımız bir seviyeye gelmiştir. Ancak batıdan alınan kelimelerle yabancı kültürlerin etkileri bizi yeniden bir şeyler yapmaya yönlendirmelidir. Bu konuda, Atatürk’ün direncini göstermek zorundayız.

Atatürk’ün Türk Dili ile ilgili sözleri:

Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. (1929)

Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. (1938)

Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929)

Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. (1928)

Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. (1930)

Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe’dir. (1932)

Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir.

Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. (1924)

Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin.

Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.

Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. (1930)

Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. (1932)

Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz. (1938)

Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. (1931)

Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.

Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır. (1933)
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türk askeri çuvalcıya teslim!

Acaba TSK bunu kabul edecek mi? Ederse nasıl eder? Türk ordusu bu kadar aciz mi?
IŞİD ile mücadelede NATO yoksa Amerikan askerinin planlarına mı uyacağız yoksa TSK'nın kendi planı mı var?

...
IŞİD’le savaşta aktif rol alırsak subaylarımız Mehmetçiğin başına çuval takan ABD’li Mayville’in emrine girecek!
Türkiye düşmanı!
2003’te ABD askerleri, Süleymaniye’deki Türk Özel Kuvvetleri Bürosu’nu basıp, 11 Türk askerini esir almıştı. Mayville askerlerimizin başına çuval geçirerek Kerkük’teki karargâha götürmüştü. Mayville, bir süre önce de yardım kamyonumuzu Kerkük’te durdurup askerlerimizi gözaltına almıştı.
“İşbirliğine hazırız” 
Ankara’nın “çekince” koyduğu rehine sorununun çözülmesiyle ABD Dışişleri Bakanı Kerry, “Türkiye de IŞİD’e karşı koalisyona katıldı ve cephe hattında yer alacak” dedi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da “Türkiye, lojistik ve istihbarat dahil, her türlü iş birliğine hazırdır” diye konuştu.
“Mecbursun” baskısı
ErdoĞan, Akdoğan ve Kerry’nin “koalisyona destek” açıklamalarına, askeri uzman ve siyasilerden tepki geldi: Türkiye’yi ateşe atıyorlar. ABD elinde maşa varken, kendini ateşe atmaz. ABD’liler Erdoğan’a ‘mecbursunuz’ anlamında açıklamalar yaptı. İkna etmişler ki ‘yapamayız’ diyemedi.
Türkiye, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun askeri ayağına da katılırsa, Türk subaylarına bir zamanlar Türk askerinin başına çuval geçirmiş olan ABD Genelkurmay Başkanlığı Operasyonlar Direktörü Korgeneral William C. Mayville komutanlık edecek.  2003 yılında, Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesinde rol oynayan Mayville, şimdi IŞİD’le mücadele koalisyonunda en ön safta görev yapıyor.  4 Temmuz 2003 cuma günü ABD Kara Kuvvetleri’ne bağlı 173’üncü Hava İndirme Tugayı askerleri, Kuzey Irak Süleymaniye’deki Türk Özel Kuvvetleri Bürosu’na yaptıkları baskın sonucu 3’ü subay, 8’i astsubay 11 Türk askerini esir almıştı. O dönemde albay olan William C. Mayville, askerlerimizin başına çuval geçirerek Irak’ın işgalinden sonra ABD güçlerinin bölgede karargâh olarak kullandığı Kerkük Havalimanı’na götüren komutan olduğu belirtiliyor. O dönemde Kerkük Vali Konağı’nda Kürt Vali, Süleymaniye’deki Celal Talabani ve oğlu ile çok yakın ilişkiler kuran C. Mayville, Kürtleri gerçek müttefiki kabul etmiş ve onların sık sık davet ve ziyafetlerine katılmıştı. Mayville o dönem Türkiye’den Türkmenlere yardım götüren TIR’ları didik didik etmiş; Türkmenlere adeta nefes aldırmamıştı. Mayville, mart ayında bir Türk yardım kamyonunu Kerkük’e girerken durdurmuş ve refakat eden askerleri gözaltına almıştı. Askerlerimize çuval geçirilmesi emrini veren kişinin dönemin komutanı Orgeneral David Petraeus ve Korgeneral Ray Odierno olduğu ortaya çıkmıştı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Doğu Türkistan'da Çin katliam yaptı, 50 Uygur Türk'ünü Şehid etti. :(


TÜRKLER BİRLEŞMEDİKÇE BU GÜN DOĞU TÜRKİSTAN YARIN KERKÜK, KARABAĞ VE TÜRKİYE BU KATLİAMLARI YAŞARIZ! TÜRKLERE GELİNCE BU İNSAN HAKLARI YOK OLUYOR KALLEŞ DÜNYA!
...
Çin, Doğu Türkistan Bügür şehrinde çıkan olaylarda en az 40 sivilin katledildiği ortaya çıktı. Son bir yıldır Doğu Türkistan'da etnik temizliğe yönelen Çin polisi, Çinli göçmenlerle Uygur Türkleri arasında çıkan olaylarda ağır silahlar da kullandı. Çin polisinin saldırıları 21 Eylül'de başlayarak 3 gün sürdü. Büğür şehrinde kendini savunmaktan aciz sivillere yönelik katliam sırasında 6 göçmen Çinli de öldü. Şehir merkezinden ara sokaklara kadar yayılan olaylar sırasında 4 Çinli polis göstericiler tarafından linç edildi.

ÇİN MEDYASI ÖLÜ SAYISINI 2 OLARAK DUYURMUŞTU

Pekin hükümeti Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak kabul ettiği Doğu Türkistan'da son bir yıldır meydana gelen olaylarda 250'den fazla uygur Türkü'nü katlettiği biliniyor. Son olaylardaki ölü sayısını Çin gazeteleri önce 2 olarak duyurmuş, Çin Resmi haber ajansı bugün geçtiği bülten de ise durumun vehametini ortaya koyan rakamları ilk kez açıklamıştı. Çin'in resmi haber ajansı Xinhua, Pazar günü Bayangolin iline bağlı Bügür ilçesinde çıkan olaylarda isyancı 40 Uygur'un vurularak öldürüldüğünü bildirdi.

PEKİN OLAYLARI 4 GÜN BOYUNCA SANSÜRLEDİ

Kanlı olayların bilançosunu dört gün gecikmeli olarak bu akşam duyuran Xinhua, organize terörsaldırısı olarak nitelediği eylemde 6 sivil ve 4 polisin de hayatını kaybettiğini belirtti. Çin medyası, pazartesi günü geçtiği haberlerde ölü sayısını iki olarak duyurmuştu. Ancak, Hür Asya Radyosu, yerel kaynaklara dayanarak bu sayının onlarca olduğunu kaydetmişti. Çin medyasına göre, Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bu yıl meydana gelen muhtelif saldırı eylemleri sonucu ölenlerin sayısı 250'yi aştı.

Bölgenin dış dünyaya kapatılması nedeniyle, olayların gerçek mahiyetinin tespiti mümkün bulunmuyor. Yabancı gazeteciler ya da insan hakları gözlemcilerinin bölgeye girişi halen yasak.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Ülkü Ocakları Genel Merkezi “Uyuşturucuya Hayır!” Kampanyası!

Ülkü Ocakları Genel Merkezi “Uyuşturucuya Hayır!” Kampanyası.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ‘’Uyuşturucuya Hayır!’’ kampanyası kapsamında daha etkin ve verimli bir kamuoyu çalışması için ‘’Ülkü Ocakları Uyuşturucu ile Mücadele Platformu’’ kurulmuştur. Söz konusu ‘’Uyuşturucu ile Mücadele Platformu’’ aracılığı ile yapılacak saha ve sosyal medya çalışmaları sayesinde uyuşturucu tüketim ve kullanımının kademeli olarak azaltılması planlanmaktadır.

Ülkü Ocakları Uyuşturucu ile Mücadele Platformunun saha çalışmaları kapsamında ilk etapta İl-İlçe Emniyet, Sağlık Müdürlükleri ve uyuşturucuya karşı mücadele için kamu yararına çalışmakta olan sivil toplum kuruluşları (vakıf, dernek vs.) ile yapılacak eş güdümlü çalışmalar neticesinde belirlenen, alanında uzman konuşmacılar ile tertip edilecek seminer ve konferanslar aracılığı ile uyuşturucu hakkında toplumsal bilinçlenmeye ön ayak olunacaktır.

Ülkü Ocakları İl Temsilciliklerinin düzenleyeceği ‘’Sağlık Yürüyüşleri’’ ve Ülkü Ocakları Genel Merkez Tiyatro Topluluğunun hazırlayacağı turne ile yerel bazda uyuşturucu kullanımına dikkat çekilerek konunun ulusal basında olduğu kadar yerel basın ve kamuoyunda da tartışmaya açılması sağlanacaktır.

Yine saha çalışmaları kapsamında Ülkü Ocakları İl Temsilciliklerinin tertip edeceği AMATEM ziyaretleri (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi) ile madde kullanımını sonlandırmış ve tıbbi destek görmeyi kabul etmiş eski bağımlılar desteklenecek ve halihazırda madde kullanımını sonlandırmak isteyen ve tıbbi desteğe ihtiyaç duyan insanlar da bu hususta teşvik edileceklerdir.

Olcay KILAVUZ – Ülkü Ocakları Genel Başkanı 23 Ekim 2014

http://www.ulkuocaklari.org.tr/
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Çin'den Japonya'ya Doğu Türkistan suçlaması!.

Çin’in tüm zulüm ve baskılarına rağmen Müslüman Doğu Türkistan halkı bağımsızlığını elde etmek için direnişini sürdürürken Çin Yönetimi, Uygurların direnişinden Japonya’yı sorumlu tutuyor. Çin, bu ülkeyi Uygur direnişçilere ve aktivistlere destek vermekle suçluyor.
Geçtiğimiz pazar günü Çin Komünist rejimi tarafından "Uygur Özerk Bölgesi" diye tanımlanan Doğu Türkistan’da üç patlama yaşandı. Patlamada iki kişi hayatını kaybederken onlarca kişi ise yaralandı. Patlama, geçtiğimiz Temmuz ayı sonunda "Uygur direniş" üyeleri tarafından yapıldığı sanılan büyük ölçekli saldırılardan sonra bölgede yaşanan ilk olay oldu.
Patlamalar Doğu Türkistan’ın Bugur (Çince Luntai) ilçesinde meydana geldi. Yerel basına göre olayda iki kişi öldü ve onlarca kişi yaralandı. Çin polisi olayla ilgili soruşturma başlattı. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi pazartesi sabahı "olayların yatıştığını, yaralıların hastanelere kaldırıldığını, olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığını” duyurdu.
2014 yılda Doğu Türkistan’da bu tur olayların aldı arkası kesilmiyor. Bölgenin yerli halkı olan Müslüman Uygurlar olaylarda kendilerine karşı zülüm ve asimilasyon politikası uygulayan Çin hükümetini suçluyor.
Çin yetkilileri ise bölgede 2015 yılına kadar devam edecek geniş kapsamlı terör karşıtı operasyonlar başlattığını açıklamıştı.
Yurt dışında yaşayan Müslüman Uygurlar 2014 yılın Mayıs ayında Tokyo’da Çin karşıtı bir toplantı düzenlemişti. Bundan dolayı Çin, Japonya’yı Doğu Türkistan’daki olaylara destek vermekle suçlamıştı. Aradan geçen altı aylık dönemde iki devlet arasındaki ilişkilerde soğukluk devam ediyor.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

TİKA'dan Kuzey Irak'ta bulunan Türkmen okullarına destek!

TİKA, Irak’ta gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine devam ediyor. 

Bu kapsamda özellikle acil insani yardımda önemli işlere imza atan TİKA tarafından Irak'ın Erbil ilinde bulunan Türkmen Okullarına kırtasiye malzemesi ve ekipman desteğinde bulunuldu.

KIRTASİYE PAKETİ DAĞITILDI
Bu çerçevede Irak’ın Erbil ilinde bulunan Türkmen okullarındaki ilkokul öğrencilerine dağıtılmak üzere defter, kalem, boyalı kalem, kalemtıraş, silgi ve kalemlik gibi eğitim materyallerinin yanı sıra birer adet top ve çikolatadan oluşturulan 1000 adet kırtasiye paketi TİKA yetkilileri tarafından öğrencilere dağıtıldı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Ülkü Ocakları, Erşad Salihi"yi ağırladı!

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Erşad Salihi, Ülkü Ocakları genel merkezini ziyaret etti.
Genel Başkan Olcay Kılavuz ile görüşen ITC Genel Başkanı Erşad Salihi, Ülkü Ocakları’nın Türkmeneli’ne yönelik yardım faaliyetleri için teşekkürlerini iletti.


Salihi, "Ülkü Ocakları’nın Türk Dünyası ve Türkmeneli konusunda ki hassasiyeti herkesin malumu. Sizlerin Türkmenler'in yanında olmanız bizlere güç veriyor. Bizzat sizin Türkemeneli'ne gelen yardımlara refakat etmeniz ise ayrı bir heyecan uyandırdı. Tüm Irak Türkmenleri’nin size selam ve dualarını getirdim." dedi.

Kılavuz ise Türkmeneli’nin ve Irak Türkmenleri’nin durumunu yakından takip ettiğini belirterek “Türkmeneli ve bu topraklarda yaşayan soydaşlarımız Osmanlı Devleti’nin son vasiyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk emaneti olan Misak-ı Milli sınırları içerisindedir ve bunlara sahip çıkmak her şeyden önce vatandaşlık meselesidir.Bizler Irak Türkmenleri ve tüm Türk Dünyası’ndaki soydaşlarımız için her şeyi göze almış bir hareketin mensuplarıyız." diye konuştu.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Bunca ihanete sanki biz buradayız dercesine yeni bir Şehit mezarlığı bulundu!

Gelibolu Yarımadasın'nda bölgedeki köy ve şehitliklere içme suyu getirmek için yaptığı çalışmalar anında Alçıtepe köyü ile Şehitler Abidesi arasında kalan yol kenarında iş makinesiyle yapılan çalışmalar sırasıda topraktan çıkan kemiklerin farkedilerek incelenmesi sonucunda buranın bir Türk Şehitliği olduğu fakat şimdiye kadar herhangi bir kayıtta yer almadığı belirtilirken bundan sonra gerekli incelemelrin yapılıp buranın şehitlik olarak düzenleneceği belirtildi.

Gelibolu Yarımadası'nda şehitliklerin ihyası için yürütülen su kanalı açma çalışmaları anında yapılan kazıda şehit kemikleri meydana çıktı. Yapılan incelemede, kemiklerin bulunduğu alanın Müslüman mezarlığı olduğu belirlendi.

Tarihin en kanlı savaşlarının yaşandığı Gelibolu Yarımadası'nda şimdiye kadar herhangi bir kaynakta yer almayan yeni bir şehitlik bulundu. Devlet Su İşlerinin, bölgedeki köy ve şehitliklere içme suyu getirmek için yaptığı çalışmalar anında, Alçıtepe köyü ile Şehitler Abidesi arasında kalan ‘protokol yolu' olarak adlandırılan yol kenarında iş makinesiyle yapılan kazılarda kemikler meydana çıktı. 
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

SALİHİ: BİZ KAR ETMEYİ DEĞİL BU SÜRECİ NASIL DAHA AZ ZARARLA ATLATIRIZ DİYE DÜŞÜNÜYORUZ!

ITC Başkanı Salihi'ye, ITC Türkiye Temsilcisi Dr. Hicran Kazancı ve Prof. Dr. Mahir Nakip eşlik etti. 

Türkmen heyet Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Orhan Kavuncu ve merkez yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı. Heyetler üç saatlik bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.

SALİHİ: TÜRK OCAKLARI'NA MİNNETTARIZ

ITC Başkanı Erşad Salihi Türk Ocakları Genel Merkezi'nde Irak Türkmenleri'nin durumu ve Irak'ta yaşananlar hakkında bilgiler verdi. Irak Türkmenleri'nin çok zor bir durumda olduğunu belirten Salihi IŞİD saldırılarının ve Irak'ta yaşanan kaosun en çok etkilediği toplumların başında Türkmenlerin geldiğini ifade etti. Salihi ayrıca bu durumun dünya kamuoyunca yeterince ilgi görmediğini basının bu konuyu dile getirmediğini ifade etti.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Kerkük'te Şii Türkmenler IŞİD'e karşı tetikte bekliyor


Kerkük'ün Tazehurmatu nahiyesindeki Şii Türkmen milisler, sadece 5 kilometre uzaklıktaki terör örgütü IŞİD'in saldırılarına karşı tetikte bekliyor.

Irak'ın Kerkük ilinin Tazehurmatu nahiyesindeki Şii Türkmen milisler, muhtemel IŞİD saldırılarına karşı 24 saat nöbet tutuyor. Irak'ta, ABD savaş uçaklarının hava saldırılarıyla terör örgütü IŞİD'in ilerleyişi durdurulsa da birçok bölgede tedirginlik devam ediyor.

Türkmen nüfusun yaşadığı Tazehurmatu nahiyesinin 5 kilometre güneyindeki Beşir köyü, IŞİD militanlarının kontrolünde bulunuyor. Şii Türkmen milisler, muhtemel IŞİD saldırılarına karşı Beşir sınırındaki mevzilerde tetikte bekliyor. Türkmen milislerin elinde ağır silahlar yok. Ancak canları pahasına IŞİD'in, nahiyelerini ele geçirmesine izin vermeyeceklerini dile getiriyorlar.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Sabah namazının bilmediğiniz faydaları!

Sabah namazını kılan, Allah'ın garantisindedir.
Sabah namazı, günün ilk imtihanı, ilk ibadetidir. Dolayısıyla güne iyi başlayıp ilk imtihanı başarmalısınız ki, diğer imtihan ve tehlikelere karşı daha güçlü ve donanımlı olasınız.

Nitekim Peygamberimiz (a.s.m.), "Kim sabah namazını kılarsa, Allah'ın garantisi altındadır." (Kütüb-i Sitte, c.17, s.541) buyurarak bu gerçeği belirtmiştir.

Sabah namazını kılarak, güne "Allah'ın garantisi" altında başlayan bir mü'min, artık ertesi güne kadar karşılaşacağı mücadele ve tehlikelerde büyük bir güven ve güç sahibidir.

Bir insan güne nasıl başlarsa, genellikle geceye kadar öyle devam eder. Güne iyi başlayan, nefis ve şeytana karşı giriştiği savaşta zafer kazanan bir mü'min yatıncaya kadar başarılı olacaktır.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

IŞİD üyesi teröristler Gaziantep ve ŞAnlıurfa'da tedavi ediliyor mu ?

Son zamanlarda medyada iyiden iyiye Işid üyesi militanların yaralıların özellikle Gaziantep ve ŞAnlıurfa'da hemde devlet hastanelerinde tedavi edildikleri şeklinde haberler geliyor.

Bu yaşanan gelişmeler ile ilgili olarak Hurriyet.com.tr’nin edindiği bilgilere göre 28 yaşındaki Ammar Alo isimli kişi Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bu sabah getirildi. Ağır yaralı durumdaki kişi önce Akçakale Devlet Hastanesi’ne getirildi. Durumunun ağırolması nedeni ile terör örgütü IŞİD üyesi olduğu iddia edilen Ammar Alo bu sabah Şanlıurfa’daki hastaneye getirildi.

ŞUAN ACİL SERVİSTE
Adının yazılmasını istemeyen hastane içindeki bir kaynak
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Kızıl çin diktası, Uygurlu TÜRK profesöre ömür boyu hapis cezası verdi!

Çin’de, ünlü Uygur Profesör İlham Tohti, "bölücülükten" ömür boyu hapis cezası aldı.

Ülkenin kuzeyindeki Şincan (Xinjiang) Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi’deki Orta Halk Mahkemesi'nde görülen dava bugün neticelendi. İki gün süren yargılanma sonucu Tohti’nin tüm mal varlığına da el konuldu. Söz konusu kararı, Tohti’nin avukatı Li Fangping açıkladı. Li, Tohti’nin suçlamaları reddettiğini, müvekkilinin kısa kapanış bildiriminde ülkesini sevdiğini ve her zaman Uygurların Çin’de kalması görüşünü savunduğunu dile getirdiğini aktardı.

Tohti’nin davası, gözleri Çin’deki insan hakları ve yargı ihlallerine çevirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nin Çin direktörü Sophie Richardson, Tohti’nin, sürekli cesurca ve açıkça değişik topluluklar arsında ve devlet ile barışçıl daha fazla anlayış ve diyaloğu savunduğunu söyledi. Richardson,"Eğer Pekin’in 'bölücülük aktiviteleri' tanımı bu ise, Şincan’da ve topluluklar arsındaki tansiyonun düşmesini görmek çok zor’’görüşünü dile getirdi.
Bu arada dün Uygur bölgesindeki Luntai ilçesinde 3 yerde oluşan bir dizi patlamada iki kişi ölmüştü.

PEKİN’İN POLİTİKALARINI ELEŞTİRMİŞTİ

Pekin yönetiminin Uygur politikasına getirdiği eleştirilerle merkezi yönetimin tepkisini çeken ve ocak ayında tutuklanan ünlü ekonomist Tohti (44), Urumçi’de sıkı güvenlik önlemleri altında geçen gün hakim karşısına çıkmıştı. Suçlamaları reddeden Tohti için Birleşmiş Milletler, AB ve ABD serbest bırakılma çağrısı yapmıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü de Uygur profesörün, bölücülüğün aksine sürekli olarak barışçıl, cesurca ve açık bir dille devlet ile ülkedeki diğer milliyetler arasında daha fazla anlayış ve diyalogu savunduğunu bildirmişti.

Tohti son olarak, geçen yıl Pekin'deki Tiananmen Meydanı'ndadüzenlenen intihar saldırısı sonrası hükümeti eleştirmişti. Başkentin göbeğindeki Tiananmen Meydanı'nda Ekim ayında gerçekleştirilen saldırıda bir aracın kalabalığın arasına girerek alev alması sonucu 5 kişi ölmüş, 39 kişi de yaralanmıştı.

Tohti, Kasım ayında Reuters'e verdiği demeçte, yabancı gazetecilerle konuştuğu gerekçesiyle devlet güvenlik ajanları tarafından fiziksel tehdit gördüğünü söylemişti.
Tohti’nin en fazla ömür boyu hapis cezasına karşılık gelen ‘’bölücülüğü tahrik’’ suçuyla yargılanabileceği bildirilmişti. Yakınlarının ise Tohti’nin, Pekin’e gerçeği anlatmak isteği, yazdıkları ve yaptıklarıyla devletin güvenliğini tehdit etmediğini söylediği belirtiliyor.

TOHTİ KİMDİR?

1969 yılında Şincan’ın Artux bölgesinde doğan Tohti, yüksek öğrenimini gördüğü Pekin’deki Merkezi Milliyetler Üniversitesi’nde (Minzu Üniversitesi) etnik azınlık çalışmalarında uzmanlaşmış ekonomi profesörü. Tohti, 2006’da Çince ve Uygurca yayın yapan ve sosyal meselelerin tartışıldığı Uighurbiz.net adlı bir internet sitesi kurmuş, ancak 2008’in ortalarında yetkililer tarafından kapatılmıştı.


Tohti, 5 Temmuz 2009’da Şincan’ın merkezi Urumçi’de çıkan ve resmi rakamlara göre yüzlerce kişinin öldüğü Uygur-Han Çinlisi çatışmasından hemen sonra yaptığı eleştirilerden dolayı tutuklanmış, daha sonra serbest bırakılmıştı.

Ünlü ekonomist, 2009’da Özgür Asya radyosuna verdiği röportajında, Çin’in iç kesimlerden Uygur bölgesine insan göçü ile genç Uygur kızların Çin’in doğusuna iş bulmak için gönderilmesi politikasını eleştirmişti. Tohti ayrıca aynı yıl, Şincan’ın valisi Nur Bekri’yi, Uygurları koruyup kollamak yerine, sürekli 1984 Bölgesel Etnik Özerklik Kanunu’nun katı olarak yorumlama çağrısı ve bölgenin istikrar ve güvenliğine vurgu yapmasını eleştirmişti. Uygur profesör, bu eleştirinin ardından ‘’bölücülük’’ suçlamasıyla gözaltına alınmış, ABD Başkanı Barack Obama’nın Çin’e baskıları sonucu diğer iki Çinli muhalifle birlikte 23 Ağustos 2009’da serbest kalmıştı.

BÖLGEDEKİ RAHATSIZLIĞIN NEDENLERİ

Çin’in 1949 yılında kısa ömürlü Doğu Türkistan devletini lağvederek ilhak ettiği ve sonrasında bölgeye kitlesel Çinli göçü politikası başlattığı ifade ediliyor.
İnsan hakları grupları, Uygur bölgesindeki tansiyona, kültürel baskı, müdahaleci güvenlik önlemleri ve yıllardır ayrımcılık ve ekonomik eşitsizliğe sebep olan Çinlilerinin (Hanlar) buraya göçünün neden olduğunu savunuyor.

TERÖR YASASI ÇIKIYOR

Öte yandan Çin, Uygur bölgesi başta olmak üzere ülke genelinde dev terörle mücadele operasyonları başlatmıştı. Ayrıca, çıkarılması beklenen terör yasasının da hazır olduğu kaydedildi.
Yasalarda terör şüphelilerine terörü organize etmek, ayrılmayı körüklemek ve terörü finanse etmek konularında uygulanacak cezalar ayrıntılarıyla yer alıyor.

Ayrıca dini aşırıcılık ve terör içerikli kitapları, ses ve videolar ile diğer malzemeleri yayınlayıp dağıtmak, yasalardaki ‘’bölücülüğü kışkırtmak’’ suçu kapsamında ele alınacak. Bu ceza aynı zamanda web siteleri, e-posta ve anlık mesajlaşma yoluyla dini aşırılığın yaygınlaştırılmasını da içine alıyor.

Ayrıca, sahte bomba tehdidi ve biyolojik saldırı söylentilerini yayanlar da"sahte terörizm bilgilerini yayma" suçuyla yargılanacak.

CİHAN
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Yıl 2008 Bahçeli'den tampon bölge önerisi! YİNE BAHÇELİ'NİN DEDİĞİNE GELDİLER!


MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Başbakan Davutoğlu'nun ülkemizin güney sınırında bir tampon bölge oluşturulacağını açıklamasına "Bölgede tampon bölge oluşturulması gerektiğini Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli 6 yıl önce ifade etmişti" şeklinde cevap verdi.

İŞTE O AÇIKLAMA YIL 2008: 
MHP lideri Devlet Bahçeli, 'Kuzey Irak’tan sızmaları önlemek için tam güvenlikli bir tampon bölge oluşturma' önerisinde bulundu.

MHP lideri Devlet Bahçeli, "Kuzey Irak’tan sızmaları önlemek için tam güvenlikli bir tampon bölge oluşturma" önerisinde bulundu. Bahçeli'nin, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalardan satır başları:

- Artık uluslararası hukukun izin verdiği sıcak takibin tüm şartları oluştu. Bir mazerete izin vermeyecek kadar şartlar oluştu. Teröristlerin tam anlamıyla imhası için siyasi irade gösterilmeli.
- Eğer fiziki koşullar engelse Kuzey Irak’tan sızmaları önlemek için tam güvenlikli bir tampon bölge oluşturulmalı.
- Teröristler ile Türkiye’deki siyasi uzantıları işbirliği içinde.
- Yalnızca askeri yollar kullanılarak sonuca ulaşılamaz. Öncelikle GAP bitirilmeli.
- Etnik tahrikler kardeş kavgasına dönüşebilir. Son dönemlerde Balıkesir ve Hatay’da yaşanan olaylar etnik bölünmeye dayalı oyunların tehlikesini göstermiştir.
- Bölücülerin hamisi olan Kuzey Irak yönetimi ile diyalog başlatılması çözüm değildir.
- Resmi dil talebinin önünün açılması kardeşlik duygusuna darbedir.
- Yalnızca askeri yolları kullanmak ve o gençleri dağa çıkaran nedenleri görmezden gelerek sonuca ulaşılmaz.
- Kimsenin dokunulmazlıkların arkasına saklanmasına izin verilmemeli.
- OHAL dahil tüm düzenlemeler gözden geçirilmeli.
- Sınır ötesi operasyon yapılırken sınır içinde bölücülük yapanlar engellenmeli.
- Terörü himaye eden Barzani ve Peşmerge’nin sorumlulukları hatırlatılmalı.

http://t24.com.tr/haber/bahceliden-tampon-bolge-onerisi,10225
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Çin, Uygurların Işid'den Eğitim Aldığını İddia Etti! DENİZDE KUM ÇİN'DE YALAN ÇOK!



Çin, Uygur bölgesindeki militanların, Çin’de saldırı düzenlemek için IŞİD’den eğitim almak üzere ülkeden ayrıldıklarını iddia etti.

Çin, Uygur bölgesindeki militanların, Çin’de saldırı düzenlemek için IŞİD’den eğitim almak üzere ülkeden ayrıldıklarını iddia etti.

Çin Komünist Partisi’nin sözcüsü konumundaki Halkın Günlüğü gazetesi tarafından çıkartılan Global Times gazetesi, adını açıklamadığı Çinli bir terör uzmanına dayandırdığı haberinde, Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadele eden grupların, IŞİD’den eğitim almak için Çin’den ayrıldıklarını yazdı. Aynı kişi, "Onlar (Uygur gruplar) sadece terörizm teknikleri eğitimi değil, aynı zamanda Çin’deki terörist eylemlerin artmasına destek sağlamak için fiili mücadele yoluyla uluslararası terörist organizasyonlarla bağlantılarını genişletmek istiyorlar." görüşünü savundu.

Çin’in resmi medyası, Uygur militanların IŞİD ile bağlantısı iddiasını ilk defa duyurmuş oldu.

SAHTE TÜRK PASAPORTLU UYGURLAR İDDİASI

Gazete ayrıca, son zamanlarda Şincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki militanların, Suriye’de, Irak’ta ve Güneydoğu Asya’daki IŞİD branşlarında değişik aktivitelere katıldıklarını da ileri sürdü. Gazete ayrıca, Endonezya’da bu ay Uygur bölgesinden 4 militanın yakalandığını bildirirken, Endonezya polisi, kimliklerini açıklamadığı 4 yabancının geçen hafta sorgulandığını söylemişti.

Gazete, söz konusu 4 kişinin, Çin’den Kamboçya’ya oradan da Tayland'a gittiğini ve burada Malezya üzerinden Endonezya’ya girmek için sahte Türk pasaportu kullandıklarını yazdı.

Gazete ayrıca, "Uygur bölgesindeki sınırlar sıkı kontrol edildiği için Uygur militanların, ülkenin güneyindeki dağlık eyaletlerden yurt dışına kaçma yolunu izlediğini" de aktardı.

Global Times’a konuşan Şincan Sosyal Bilimler Akademisi'nde Orta Asya Çalışmaları eski Başkanı Pan Zhiping, "Onların nihai hedefi Çin’e geri gelip savaşmak." görüşünü dile getirdi.

http://www.sondakika.com/haber/haber-cin-uygurlarin-isid-den-egitim-aldigini-iddia-etti-6510041/
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

49 REHİNE KURTULDU VE SURİYELİLER KURTULDU AMA 350 BİN TÜRKMEN HALA ÖLÜMLE YÜZ YÜZE!

Irak'ın Türkmen Milletvekili Nehle Sellame, Bağdat’taki parlamento binasında yaptığı açıklamada sığınmacılara maddi yardım yapılması çağrısında bulundu.

Sellame, “Terör örgütü IŞİD yüzünden ülkedeki Türkmen sığınmacı sayısı 350 bine ulaştı. Bunların 250 bini de Telafer’de yaşayan Türkmenler” diye konuştu.

HÜKÜMET DESTEĞİ ALAMIYORLAR

IRAK hükümetinden yardım alamadıkları için sığınmacıların açlık yüzünden ölüm tehlikesiyle uzun süredir karşı karşıya olduğunu belirten Sellame, “Dünya Türkmen’in çığlığına duyarsız kalıyor. Bir umudumuz Türkiye kaldı. Irak Hükümeti sığınmacı Türkmen memurların maaşlarını bir an önce ödemeli” dedi.

TELAFER'DE TAM BİR DRAM VAR

IŞİD kontrolündeki Telafer’de tam bir dram var. IŞİD, Türkmenleri hava saldırılarına karşı canlı kalkan olarak kullanırken bazı Türkmen devlet memurları ile siyasetçiler cezaevine atıldı. IŞİD, Şii Türkmenlerden boşalan evleri kendi mülküne geçirdi, kamu kurumu, dükkan ve iş yerlerini de yağmaladı.

DÜNYA TÜRKMENLERE DUYARSIZ KALDI

Iraklı Türkmen Milletvekili Nehle Sellame, ülkede yaşanan şiddet olayları sebebiyle sığınmacı konumuna düşen 350 bin Türkmenin açlıktan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Başkent Bağdat’taki parlamento binasında basın açıklamasında bulunan Türkmen Milletvekili Sellame, sığınmacılara maddi yardım yapılması çağrısında bulunarak “Türkmen sığınmacı sayısı 350 bine ulaştı. Bunların 250 bini Telafer’den. Hükümetten yardım alamadıkları için sığınmacılar ölüm tehlikesiyle karşı karşıya” dedi. Dünyanın Türkmenlerin çığlığına duyarsız kaldığını da kaydeden Sellame, hükümetten sığınmacıların arasındaki Türkmen memurların maaşlarını da bir an önce ödemesini istedi.

SOYDAŞLARIMIZ KIRGIN

Kürtlere sınırların açılmasına rağmen Türkmenlerden pasaport istendiğini söyleyen Türkmen Vekil Özmen, “Bu durum kırgınlık yaratıyor” dedi

SALGIN HASTALIK KATLİAMI KAPIDA

Terör örgütü IŞİD’in yurtlarından ettiği Yezidi ve Türkmenler şimdi de salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bölgede incelemelerde bulunan Türk Tabipler Birliği (TTB) yönetim kurulu üyesi Filiz Ünal İncekara, aşılama yapılamadığı için bölgedesalgın hastalık katliamının kapıda olduğunu belirterek, “En büyük sıkıntılardan biri de antibiyotiklere alerjisi olanların sayısının yüksekliği” dedi. Kronik bulaşıcısı hasta olanlarla çocukların aynı kaplardan yemek yemek zorunda kaldıklarını anlatan İncekara, kuru gıdayla beslenenlerin böbrek rahatsızlıklarında da patlama yaşanacağını söyledi. Kuyu suyu yüzünden başta ishal olmak üzere kolera ve tifo salgınından korktuklarını ifade eden İncekara, “Kuyular ilaçlanamıyor. Kuru gıdayla besleniyorlar. Yemek yok. Böbreklerinin çalışmama riski var” diye konuştu. İncekara, sığınmacıların çoğunun yaşadıklarından dolayı depresyon geçirdiklerini açıkladı. Türkiye’ye gelebilenlerin psikolojik desteğe ihtiyaç duyduklarını kaydeden İncekara, “Kendisi gelmiş çocuğu öbür tarafta, çocuğu gelmiş annesi yok. Annesinin ve kız kardeşinin öldürüldüğünü görenler var” dedi.

IŞİD ÖZELLİKLE KADINLARA ZULMEDİYOR

IŞİD’in Irak’ta özellikle kadınlara zulüm yaptığını ifade eden İncekara, kaçırılanların kurtulsalar bile erkekler tarafından kabul edilmediklerini söyledi. Yezidi kadınların IŞİD’İn ardından din ve töre baskısını da göğüslemek zorunda kaldıklarını belirten İncekara şunları söyledi: “Yezidi kadınlar Musul kampına satılıyor. Kadınların üzerinden bir soykırım gerçekleştiriliyor. Yezidi kadınlar satıldıklarında bir daha geri dönemiyorlar, böyle bir gelenekleri var. Zorla da olsa kocaya giden kızı geri almıyorlar. Yezidi önde gelenleri böyle kadınları ancak Yezidiler için kutsal sayılan Musul yakınlarındaki Laleş’e yerleştirebiliyorlar.”
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Çin, dört Uygur'lu Türk'ü daha tutukladı!

Çin’in başkenti Pekin'de saldırı hazırlığında olduğu iddia edilen dört Uygur tutuklandı.
Reuters, Çin medyasını kaynak göstererek Perşembe günü Çin’de 4 Uygur’un terör eylemi hazırlığında olduğu suçlamasıyla tutuklandığını duyurdu. Habere göre dört kişiye "terör örgütüne katılma, patlayıcı madde üretme ve teröre finansman ve barınak yardımı suçlarından10 ila 20 yıl hapis cezası verilmesi bekleniyor.
Daha önce 1 Martta silahlı bir grup güneybatı eyaleti Yunnan’ın Kunming tren istasyonu bekleme salonundaki insanlara saldırmıştı. Saldırıda 29 kişi ölmüş ve 130'dan fazla kişi de yaralanmıştı. Çinli yetkililer saldırı sonrası Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanları suçlamıştı. Bu saldırıda suçlanan 4 Müslüman ölüm cezasına, biri ise müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Çin'de son altı ay içinde bir kaç saldırı daha yaşandı. 2014 yıl Mayıs ayında Çin hükümeti Doğu Türkistan’da Haziran 2015 yılına kadar antiterör operasyonu rejimi başlattığını ilan etmişti.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Genişleştirilmiş Türkmen Kurultayı yapılıyor!

Türkmen Araştırma ve Düşünce Merkezi’nin aylardan beri üstünde çalışmalarda bulunduğu büyük Türkmen Buluşması artık düzenlenmek için gün saymaya başladı

Türkmen Araştırma ve Düşnce Merkezi Başkanı Dr. Cüneyt Mengü’nün yanı sıra bir çok Türkmen aydınlarınca gündeme gelen Türkmen Kurultayının yapılması her ne kadar gözleri, kendi çıkarlarının ötesini görmeyen kişilerce engellenmişse, Türkmen davasının gerçek yürek yananlarının da bu önemli buluşmanın gerçekleşmesi için cesaret ve iradeleri de bir o kadar artmıştır.
(17-20).10.2014 İstanbul’da gerçekleşecek Genişleştirilmiş Türkmen Kurultayına Irak, Türkiye ve yurtdışından Türkmen davasıyla ilgilenen büyük sayıda Türkmen yetkilileri yanı sıra tanınmış şahsiyetler de davet edilmeye başladı bili.
Türkmen Araştırma ve Düşünce Merkezince hazırlanan, Türkmen birlik ve beraberliğinin sağlanacağı büyük buluşma projesesi gündem maddeleri aşağıdaki şekilde tesbit edilmiştir:
* Türkmenlerin bugün içinde bulundukları genel durum değerlendirilmesi.
* Güvenlik meselesi, Türkmenler için güvenli bölgenin ihdası.
* Türkmen coğrafyasının incelenmesi ve korunması.
* Göçe zorlanan Türkmenlerin durumu ve alınacak tedbirlerin görüşülmesi.
* Ulusal Türkmen Meclisi tüzük tazarısının hazırlanarak üzerinde mutabakata varılması.
* Türkmenlerin eğitim, sosyo-ekonomik durumlarının ele alınması.
* Siyasi Parti ve STK’larla ilgili gerekli kriterlerin belirlenmesi ve ayrıca bu kriterlere haiz olmayan kuruluşların kapatılması.
* Ulusal Türkmen Meclisi’nin kurulması.
* Türkmen İstişare Kurulu’nun seçilmesi.
* Türkmenleri her mahfilde temsil edebilecek akredite heyetinin İstişare Kurulu tarafından seçilmesi veye Meclis tarafından atanması.
Genişleştirilmiş Türkmen Kurultayı Hazırlık Komisyonu aşağıdaki beylerden oluşmaktadır:
Dr. Nefi Demirci
Bahattin Türkmen
Nemir Enver
Dr. Fevziye Kalayı Hasasu
Dr. Kürşat Çavuşoğlu
Ümit Köprülü
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «