SAMSUN

Çetin'den CHP'ye tepki!..

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, ''Türk soluna, yıllardır yolunu ayırdığı bölücü çevrelerle yeniden işbirliği ve kurtarıcılık rolünü oynatmaya kalkan kim olursa olsun kaybedecektir'' ifadesini kullandı.
Çetin yazılı açıklamasında, "hükümetin, çözüm süreci için aceleyle çıkardığı taslak metin tam anlamıyla politikalarının iflasının ilanı" olduğunu öne sürdü.
"Çözüm sürecine ilişkin altı maddelik yeni yol haritasının aceleye getirildiğini, önemli bir hazırlığın ürünü olmadığını" ileri süren Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu:
''AK Parti'nin niyeti meseleyi çözmek değil, çözüyor görüntüsü altında siyaseten faydalanmaktır. Aslında taslağın muhatabı PKK’nın yol haritasını nihayetlendirmek gibi bir niyet taşımadığı ve asıl amacının bu süreç içerisinde elde edeceği tavizlerle elini daha da güçlendirmeye çalıştığı çok açıktır. Yol haritası taslağında öngörülen silahların bırakılması şartının uygulanabilir olmadığı, gerek şimdiye kadar bu konuda hiçbir adım atılamamış olmasından, gerekse IŞİD bahanesiyle devletler düzeyinde ve hatta neredeyse Türkiye’den örgüte yeni silahların temin edilmesinden anlaşılmaktadır.''
AKLA GENEL AFFI GETRMEKTEDİR
Çözüm sürecinde atılacak adımlar arasında sayılan ''Türkiye'ye dönüş'' maddesinin, silah bırakmamış ve hiçbir zaman da bırakmayacağı bilinen PKK için uygulanmasında ciddi sakıncalar olduğunu öne süren Çetin, ''Yol haritasında geri dönüşle ilgili alınacak kararlar başlığı altındaki muğlak ifadeler akla genel affı getirmektedir'' ifadesini kullandı.
Terörle mücadele edilmediği takdirde, teröriste hain gibi değil, kahraman gibi muamele yapıldığı sürece topluma kazandırma projesinin uygulanmasının mümkün olmayacağını öne süren Çetin, şunları kaydetti:
''Ayrıca son günlerde Kobani bahanesiyle Türkiye’nin maddi ve manevi değerlerine yapılan saldırıların Vandalizm olarak gösterilmesi, saldırganların kimliğini ve niyetini gözlerden kaçırmaya hizmet eden bir algı operasyonudur. Sokaklarımızı, binalarımızı, araçlarımızı yakıp yıkan, bayrağımıza ve kutsallarımıza kirli ellerini uzatanlar Türkiye’ye ihanet içindeki bölücü akımın tesirindeki terör heveslileridir.''
CHP'YE TEPKİ
CHP'nin AK Partililer gibi, hem bölücülerle iş yapıp hem de milliyetçilik dersi vermeye başladığı, çok ciddi politik savrulmalar yaşadığı iddiasında bulunan Çetin, ''Türk ordusuna teröre karşı mücadele yetkisi veren tezkereye bir hafta önce bölücü çevrelerle birlikte karşı çıkmak, sonra da yine onlarla birlikte Kobani'deki Kürtlere yardım için tezkere istemenin izahı yoktur'' değerlendirmesini yaptı.
MHP'nin Türkiye’nin ve Türk milletinin çıkarını, milli güvenlik konularını hiçbir zaman siyasete alet etmediğini ve etmeyeceğini belirten Çetin, ''MHP’nin destek verdiği askere yetki tezkeresine en büyük karşı çıkışı PKK ve yandaşlarının yapmasından bir ders çıkaramayan CHP liderinin ulusalcılığı da anlamadığı çok açıktır. Türk soluna yıllardır yolunu ayırdığı bölücü çevrelerle yeniden işbirliği ve kurtarıcılık rolünü oynatmaya kalkan kim olursa olsun kaybedecektir'' ifadesini kullandı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türkiye enerji tarihinde dönüm noktasında! BU YÜZDEN DÜŞMANIMIZ ÇOK!

Enerjide yakın gelecekte dengeler değişecek gibi gözüküyor. Ardı ardına atılan adımlar ile Türkiye tarihi bir başarıyı yakalamanın eşiğinde…

Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa ile yaşadığı kriz sonrası gaz resti çekmesi ve Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunması ile birlikte Ortadoğu’da yaşanan kritik gelişmeler ve enerji üslerinin hakimiyetinde yaşanan el değiştirmeler enerji güvenliğini yeniden gündeme getirdi. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülke yaşanan gelişmeler üzerine yeni ve güvenli enerji hat arayışı içerisine girdi.

Enerji hatlarında oluşan bu kaotik ortamı fırsata çevirmek isteyen Türkiye ise yaşanan boşluğu doldurarak tarihi bir rolü üstlenmenin peşine düştü.

Petrolde Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’ndan sonra çok önemli bir adımı da gaz tarafında Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) ile atan Türkiye hattın tamamlanması ile birlikte enerjide çok büyük bir avantajı ele geçirmiş olacak ve geleceğin güvenli enerji koridoru merkezi haline dönüşecek.

Oluşturulacak Güney Gaz Koridoru ile Şahdeniz 2 projesi kapsamında üretilen Azerbaycan gazı Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa'ya taşınacak. Bu koridora gelecekte öncelikle Türkmen gazı olmakla birlikte Kuzey Irak ve Akdeniz gazının da eklenmesi hedefleniyor. 27 trilyon metreküp doğalgaz rezervi ile Rusya’dan sonra dünyanın en büyük rezervine sahip İran’ın da ambargolarından kurtulması halinde gazını Türkiye üzerinden tüm dünyaya bu koridor aracılığı ile satacağı düşünülüyor.

Türkiye TANAP ile sadece enerji alanında üstünlük sağlamayacak. Hat üzerinde bulunan ülkelerin dostluklarının pekişmesine de aracılık ederek bir nevi enerji barışını da sağlamış olacak. Tabi enerji üzerinden oluşacak bu dostluk bağı koridorda yer alan ülkelerin ticaretlerini de arttıracak. Ancak dev projenin Türkiye'ye en önemli yansımasıTürkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde elini güçlendirecek olması olacak.

AVRUPA İLE 100 MİLYAR DOLARLIK SÖZLEŞME İMZALANDI

Asrın projesi TANAP 4 aşamada gerçekleşecek. 2020’de yıllık 16 milyar metre küp olacak kapasitenin, son aşama olan 2026’da ise 31 milyar metre küp seviyesine kadar ulaşması hedefleniyor. Toplamda 45 milyar dolar maliyetli proje için Avrupa ile 100 milyar dolarlık gaz alım sözleşmesi de yapılmış bulunuyor.
Enerji uzmanları ise enerjinin geleceğinde Türkiye’nin söz sahibi ülkelerden biri olacağına işaret ederek gelecekle ilgili olası senaryoları değerlendirdi.

TÜRKİYE HIZLA YÜKSELECEK

Enerji arz güvenliğinin gittikçe önemli bir hal almaya başladığını ve özellikle Rusya’nın Avrupa ve Ukrayna ile ilgili ilişkilerinde sıkıntı yaşaması ile birlikte güvenli enerjide Türkiye’nin rolünün de daha fazla arttığını dile getiren Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl, Türkiye’nin konumu itibariyle Doğu Akdeniz gazı, Türkmen gazı, İran gazı ve Kuzey Irak Kürt Bölgesi gazı gibi Güney Gaz koridoruna ek olabilecek birçok kaynağı da olduğunu ve söz konusu kaynaklarla birlikte hem kendi faturasını azaltma hem de kendi arz güvenliğini sağlayabileceğini belirtirken diğer taraftan da transit bir ülke olma konumunda hızla yükselebileceğini söyledi.

ENERJİ BORSASI KURULUYOR

Enerji alanında yaşanan gelişmeler üzerine Türkiye’de bir enerji borsası kurulmasına yönelik adımların atıldığını ve çalışmanın alt yapısının da tamamlandığını dile getiren Karagöl, ‘’Türkmenistan ve Kuzey Irak bölgesi ile Doğu Akdeniz’deki gazın Türkiye’de toplanması halinde bu gazın diğer ülkelere transferi konusunda Türkiye’de fiyatın belirlenmesi gündeme gelebilir. TANAP’tan ilk akış 2017-2018 yıllarında olacak ardından Türkmenistan gazının TANAP’a aktarılması gündemde. Daha sonra Doğu Akdeniz’deki gazın bir şekilde Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs arasındaki itilafın çözülmesi halinde TANAP üzerinden aktarımı söz konusu.’’ diye konuştu.

5-10 YILDA DENGELER DEĞİŞECEK

5-10 yıllık süreçte enerjide tüm dengelerin değişeceğini ve 2020’de Türkiye’nin enerji alanında çok önemli bir konumda olacağını da sözlerine ekleyen Karagöl, Rusya’nın da artık ticaret halinde bulunduğu ülkelerle ilişkilerinde ve fiyat konusunda biraz daha yumuşak bir politika yürütmesi gerektiğini söyledi.

TÜRKİYE TARİHİ BİR NOKTAYA GELDİ

Türkiye’nin enerjide transit bir ülke olma konumuna soyunduğunu ve bunda da en önemli adımı Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı ile attığını belirten Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamer Kasım ise; Azerbeycan ile yapılan görüşmelerin çok önemli olduğunu ve tarihi bir noktaya geldiğini ifade ederek, ‘’ Türkiye petrolde Bakü-Tiflis-Ceyhan ile önemli bir avantaj elde etmiştir. Eğer TANAP da tamamlanabilirse doğalgazda da çok ciddi bir avantaj elde edecek . O yüzden Türkiye ne yapıp edip planlanan tarihte bu projeyi bitirmeli. Bunu yapılabilirse şayet tarihi bir başarı sağlanır.’’ dedi.

AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNİ DE ETKİLEYECEK

TANAP’ın diğer bir yönüyle de Avrupa’yı Türkiye’ye daha fazla bağlayacağını ve Avrupa Birliği müzakere sürecini de doğrudan etkileyeceğini de belirten Kasım, ‘’Enerji fiyatları düşüş gösterse de Türkiye’nin alternatif kaynakları gözden geçirmesi gerekiyor. Irak’ın çatışmalı ortamına Türkiye bel bağlamamalı. Oraya harcadığı enerjisini Kafkaslara ve Hazara harcamalı. Bu bölgeden çok daha fazla yarar görecektir. Çünkü daha istikrarlı ve çok daha fazla fırsatlar sunuyor.’’ diye konuştu.

TPAO BÖLGEDEKİ YATIRIMLARINI ARTTIRDI

Türkiye’nin enerjide yeni alternatif yol çalışmaları olduğunu bunlardan Irak ve İsrail ile olan tarafta sıkıntıların olmasından dolayı Azerbaycan alternatifinin en mantıklı yol olduğunu dile getiren Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Enerji ve Enerji Güvenliği Merkezi Başkanı Dr.Tuğçe Varol Sevim de bu sayede Azerbaycan’dan TANAP yolu ile aldığımız doğalgaz miktarının artacağını belirtirken öte taraftan da TPAO’nun Azerbaycan’daki yatırımlarını arttırdığına dikkat çekti.

EN FAZLA ENERJİ VADEDEN ÜLKE İRAN

Enerjide düşük bir ihtimal de olsa İran seçeneğinin de bulunduğuna dikkat çeken Sevim, uzun vadede Türkiye’ye en çok enerji potansiyeli vadeden ülkenin de İran olduğunu aktararak, ‘’ İran ile ilgili kısımda İran’a yapılan yaptırımların kısa zamanda kaldırılıp kaldırılmayacağıdır. O yüzden Türkiye’nin taşımacılık değil kendi ihtiyaçlarını karşılamak olmalı. Doğru anlaşmalar ile doğru bir strateji ve doğru bir diplomasi ile Türkiye hem kendine yetecek kadar gazı İran’dan alabilir hem de taşıyıcılığını yapabilir. İran gazı ambargo olmasından dolayı çok pahalı. İran ekonomisi normalleşirse İran gazının fiyatı da normalleşir.’’ diye konuştu.

15 MİLYAR METRE KÜPLÜK DEPO LAZIM!

Türkiye’nin gaz koridoruna dönüşmesi için gaz depolarını 15 milyar metreküpe çıkartması gerektiğini de sözlerine ekleyen Sevim, şimdiki kapasitenin 3 milyar metreküp civarında olduğunu bunun 1 metreküplük bir bölümünün şu an Tuz Gölü’nün altında inşasının devam ettiğini belirtti.

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Hukukçulardan yeni yargı paketi isyanı!

AK Parti'nin hazırlayıp, Meclis'e sunduğu yeni yargı paketi kabul edilirse 'avukatın dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi' engellenebilecek.

Hukukçular ise düzenlemeye 'Savunma hakkı engellenir' gerekçesiyle karşı çıkıyor.

Yeniden HSYK Kanunu'nda değişiklik yapan düzenlemenin içine alınan madde bu haliyle yasalaşırsa; avukatın dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi, 'soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecekse' Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilecek.
Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesi, bilirkişi raporları ve hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlerle ilgili tutanaklar içinse bir kısıtlama sözkonusu olmayacak.

Avukatlar, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve koruma altına alınmış delilleri inceleyebilecek, bütün tutanak ve belgelerin örneklerini alabilecek.

BELİRLİ DURUMLARDA FAYDALI OLUR

Aljazeera Türk'e konuşan Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya bazı özel durumlarda uygulamanın yararlı olabileceğini ancak düzenlemenin geneli itibariyle savunma hakkına darbe olacağını söyledi:

“Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması aşamasında avukatların dosyaya erişimini kolaylaştıran yasa değişikliği özgürlükçü, demokratik, hukuk devletine yakışan çok yerinde bir karardı. Bu kısıtlamanın tekrar yasalaşması insan hayatı ve kişi özgürlüğünü ilgilendiren dosyalarda yararlı olabilir. Ancak genel bir uygulamayla dosyanın içeriği hiçbir şekilde paylaşılmazsa doğru bir uygulama olmaz. Hükümet bunu sadece paralel yapıyla mücadelede kullanmak için getiriyorsa yasanın değiştirilmesini de doğru bulmuyorum. Özgürlüğe ve hukuk devletine yakışan bir durum olmaz.”

İHTİYACA GÖRE YASA ÇIKARILIYOR

Hukuk Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap ise Şubat ayında düzenlenen bir konuda yeniden değişiklik yapılmasını eleştirdi. Hükümeti 'günün ihtiyaçlarına uygun yasa çıkarmakla' eleştiren Kasap'a göre düzenleme sağlıklı savunmayı engelleyecek:

“Avukatların dosyaya erişimlerini kısıtlayan hükümler, 17-25 Aralık ​yolsuzluk ​operasyonlarının ardından hükümet tarafından kaldırılmıştı. Üzerinden altı ay dahi geçmeden yeniden avukatların dosyaya erişimlerinin savcılığın talebiyle kısıtlanabilmesine imkan veren yasa çıkarılmış oldu. Birbirinin tam zıttı olan bu iki değişiklik, şu anda ülkemizde nasıl yasa yapıldığının en somut göstergesidir. Yasalar, ihtiyaca ve sağlayacağı faydaya göre değil, tamamen Hükümet açısından günün ihtiyacına uygun şartları sağlamak için çıkarılmaktadır. Yapılan bu değişiklikle, Anayasal bir hak olan ‘savunma hakkı’na önemli bir darbe vurulmaktadır. Dosyaya erişemeyen müdafi, müvekkili lehine sağlıklı bir savunma hazırlayamayacaktır. Burada da mağdur olan yine vatandaş olacaktır.”

HANGİ SORUŞTURMA İFŞA EDİLDİ?

Tek maddelik teklif Adalet Komisyonu'na geldiğinde CHP'nin yoğun tepkisiyle karşılaştı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek 17 ve 25 Aralık soruşturmaları nedeniyle paniğe kapıldığını savundu. Hükümetin "Soruşturma dosyalarında ne var, ne yok görelim" diye değişiklik yaptığını ve amacına ulaştığını söyledi. Dibek, "Bu saatten sonra, 'hazırlıklarımızı da yapıyoruz, Cemaat'e operasyon yapacağız. Cemaat dosyaları görmesin' diyorsunuz"ifadelerini kullanmıştı.

MHP'li Oktay Vural ise savunmayı kısıtlamanın deliller üzerinde her türlü operasyonu yapma anlamına geleceğini savundu.

EVET DEMEK BENİM İÇİN ZOR

Aynı toplantıda eleştirileri Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yanıtlamıştı. Bozdağ, "Birkaç ay önce kaldırdığımız konuyu aynen getirip 'evet' demek benim açımdan da zor" ifadesini kullanmıştı:

“Soruşturma dosyalarına avukatların erişiminden sonra iki farklı uygulama ortaya çıktı. Suçu alışkanlık haline getiren kişilerin avukatları, KCK, PKK, terör örgütleri ve onlarla alakalı konularda avukatlar dilekçe veriyor. Bazı savcılar 'soruşturma gizlidir' diyor, dosyadan örnek vermiyor, bazı savcılar 'alenidir' diyor, bütün evrakları veriyor. Şu anda ortaya çıkan fotoğrafta uyuşturucu tacirlerine yönelik, terörle ilgili konularda etkin mücadele imkanı kalmadı. Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve birçok savcılıktan bize birçok talep geliyor. Savcıların gizli soruşturma imkânı kalmadı. Suçların gerçek anlamda soruşturulması için zorunluluktan bu düzenlemeyi getiriyoruz.”

İTİRAZIMIZ YOK

Adalet Bakanı Bozdağ komisyon aşamasında 'Evet demek benim açımdan da zor' diyerek zorunluluk nedeniyle getirdiğini açıkladıkları düzenleme HSYK teklifiyle yeniden gündeme geldiğinde de benzer bir açıklama yaptı. Bozdağ, Şubat ayındaki düzenlemeden 8 ay sonra neden vazgeçildiğini açıklarken 'Yap-boz eleştirilerine itirazımız yok' dedi.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Davutoğlu, Orgeneral Necdet Özel için soruşturma izni vermedi!

Orgeneral Özel, 2012 yılında gazeteye verdiği bir röportajda, “Devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için KCK’nın yargı önüne çıkarılmasının hayati öneme haiz olduğunu düşünüyorum” demişti.

Bu sözlerin ardından aralarında Aydın Engin, Ahmet İnsel ve Gençay Gürsoy’un da bulunduğu bir grup aydın ve akademisyen, Yargıtay Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.

BAŞBAKANLIK’A GİTTİ

Orgeneral Özel’in “siyasi demeç verdiği ve yargıyı etkilemeye çalıştığı” öne sürülerek Yüce Divan’da yargılanması istenmişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay Başsavcısı Hasan Erbil, 2 yıl sonra soruşturma izni için dosyayı Başbakanlık’a göndermişti. Başbakan Davutoğlu, “soruşturma açılmasına yer olmadığı”nı belirterek talebi reddetti. Bu kararın ardından Orgeneral Özel hakkında soruşturma başlatılmayacak.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Öğrencileri Üniversiteye "Mehmetçik" Hazırlayacak

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı ile Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde Mehmetçik Dershanesi kuruldu. Mehmetçik Dershanesi’nde vatani görevini yapan öğretmenler, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTOS) Lisesi’nde eğitim gören şehit ve gazi çocukları ile dershaneye gidemeyen öğrencileri üniversiteye hazırlayacak.
Milli Savunma Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol gereğince, şehit ve gazi çocuklarının ve dershaneye gitme imkanı bulunmayan gençlerin üniversiteye hazırlanabilmesi maksadıyla 2002 yılında kurulan Mehmetçik Dershaneleri projesi, 2014-2015 eğitim öğretim döneminde Tekirdağ’da ilk olarak Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Lisesi’nde düzenlenen açılış töreni ile hayat buldu. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Lisesi’nde gerçekleştirilen Mehmetçik Dershanesi açılış törenine Çerkezköy 3’üncü Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ozan, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İrfan Danışmaz, Okul Müdür Vekili Yıldız Ersoy, Mehmetçik Dershanesi’nde görev yapacak olan asker öğretmenler, okul öğretmenleri ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını Okul Müdür Vekili Yıldız Ersoy yaptı. ÇTSO Lisesi’nin başta eğitim olmak üzere spor, müzik ve görsel sanatlar gibi pek çok dalda adını duyurduğuna dikkat çeken Yıldız Ersoy, "Okulumuz şimdi de Mehmetçik Dershanesi projesine ev sahipliği yapıyor. 2002 yılında hayat bulan proje, dershaneye gidemeyecek durumda olan öğrencilerin eğitimine katkı sağlamak amacıyla oluşturuldu. Konuyla ilgili protokol, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli eğitim Bakanlığı arasında 13 Temmuz 2012’de imzalandı" dedi.
Mehmetçik Dershanesi’ne şu ana kadar 219 öğrencinin başvurduğunu söyleyen Ersoy, "İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz aracılığıyla ilçemizdeki tüm okullara Mehmetçik Dershanesi duyurusunu yaptık. Okulumuzdan 92, Hacı Fahri Zümbül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 60, Hacı Fahri Zümbül Anadolu Lisesi’nden 32, Pakize Narin Anadolu Lisesi’nden 23, Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 8 ve Kızılpınar Anadolu Lisesi’nden de 4 öğrenci Mehmetçik Dershanesi’ne başvurdu. Öğrencilerimizin alanları doğrultusunda 3’ü 11’inci sınıf, 6’sı 12’nci sınıflardan toplam 9 şube oluşturuldu" diye konuştu.
Mehmetçik Dershanesi’nde toplam 9 askerin öğretmen olarak görev yapacağını kaydeden Ersoy, "Öncelikle Mehmetçik Dershanesi’nde üniversiteye hazırlanacak olan öğrencilerimize başarılar diliyorum. Azimle ve sabırla başaramayacağımız hiçbir şey yok. Gençliğinizin ve zamanınızın kıymetini bilin. Mehmetçik Dershanesi tüm Çerkezköy’e hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
Okul Müdür Vekili Yıldız Ersoy’un konuşmasının ardından açılış kurdelesi Çerkezköy 3’üncü Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ozan, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İrfan Danışmaz tarafından kesildi.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Akademik uzmanlardan zam tepkisi...


Uzmanların tasarının dışında tutulmasına tepki gösteren akademisyenler sosyal medayda başlattıkları kampanya ile hatanın düzeltilmesini istedi.

Akademisyenlerin yaklaşık 14 yıldır beklediği maaş zammını içeren yasa tasarısı dün akşam saatlerinde Meclis'e ulaştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kurban Bayramı'nda yaptığı açıklamada tüm akademisyenlere çeşitli oranlarda zam yapılacağını ifade etmişti. Ancak hazırlanan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Bakanlar Kurulu'nca imzalandıktan sonra TBMM'ye gönderilen yasa tasarısında sayıları yaklaşık 3 bin 500'ü bulan akademik uzman, eğitim öğretim planlamacısı ve çeviriciler yer almadı.

SADECE UZMANLAR DEĞİL TÜM AKADEMİSYENLER TEPKİ GÖSTERDİ

Tasarının Meclis'e sevk edilmesinin ardından öncelikle akademisyenlerin bilgi paylaşımında bulunduğu forum siteleri hareketlendi. Forum sitelerinde yapılan yorumlarda 'zam alacak olan akademisyenler' dışında kalan uzman, eğitim ve öğretim planlamacıları tepki gösterdi.

Kısa bir süre içinde özellikle Twitter üzerinden kampanya başlatan akademisyenler '#akademikuzmanazam' hashtag'i altında binlerce mesaj yolladı. Mesajlarına Başbakan Ahmet Davutoğlu, başta olmak üzere hükümet yetkililerini ve siyasi parti temsilcilerini de ekleyen akademisyenler, tasarının Meclis'te düzeltilerek tüm akademisyenleri kapsar hale getirilmesini talep etti.

"SENDİKALAR HAREKETE GEÇTİ"

Tasarının ortaya çıkması ve akademisyenlerin tepkilerinin ardından sendikalar da harekete geçti. Sosyal medya üzerinden konudan haberdar olan Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) ve ve Türkiye Kamu-Sen yanlışlığın düzeltilmesi için harekete geçti.

ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, attığı tweetlerle kampanyaya destek verdi. Özkoçak taraflarla bugün yapacağı görüşmelerde konuyu gündeme getireceğini ifade etti.

İŞTE ATILAN TWEETLERDEN BAZILARI

Murat Köse: Bir akademik uzman olarak artık zam alamayacak olmanın değil dışlanmış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyorum

Tolga Özençel: Uzman hocalarımızın hakkını alacağından şüphem yok.

Ahmet Bağrıaçık:Uzmanın zam dışı tutulması teknik hatadır ve meclisteki görüşmeler sırasında verilecek önergeyle düzeltilebilir
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «