SAMSUN

İntihar etti denilen asker meğer vurulmuş! Aklıma gelen başımıza geldi eyvah:(

Aylar önce bu çocukların intihar etmediğini düşünüyorum demiştim ne yazık ki gerçek önlenmiş :(( Daha kaç Askerimiz böyle vuruldu kimbilir! Bence İhanet sanılandan çok daha büyük !

Şırnak'ta vatani görevini yapan Er Mutlu Acısu'dan 5 Ocak 2014'te kenidini vurarak intihat ettiği söylenmişti. İntihat ettiğine inanmayan ailesi işin peşini bırakmadı. En sonunda ailesinin haklı olduğu ortaya çıktı. Er Mutlu Acısı meğer intihar etmemiş, kaza ile çıkan kurşunun kurbanı olmuş. 1 yıl sonra ortaya çıkan gerçek ailenin acısını dindiremesede bir nebze içlerini rahatlattı.

Şırnak'ta vatani görevini yapan oğullarından intihar etti yönünde acı haber alan ailesi duyduklarıkarşısında biranda yıkıldı. Ancak oğullarının intihara teşebbüs edebilecek biri olmadığını söyleyen aile işin peşini bırakmadı. İntihar etti denilen Er Mutlu Acısu'nun şehit olduğu 1 yıl süren mücadeleden sonra ortaya çıktı. Aile şimdi ise maddi ve manevi tazminat davası açmak için hazırlanıyor.

 5 Ocak 2014 tarihinde, Şırnak 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda 1993/3 tertip olarak vatani görevini yapan Er Mutlu Acısu'nun, görev dönüşü sırasında kendisini vurarak hayatına son verdiği iddia edilmişti. Acısu'nun ailesi, oğullarının Ödemiş Ahrandı Mezarlığı'na defnedilmesinden sonra konunun peşini bırakmadı. Acılı aile, evlatları Murat Acısu'nun intihar etmediğini düşünerek, hukuki süreci başlattı. Askeri savcılık tarafından açılan soruşturmayı takip eden aile, oğullarının intihara eğilimli biri olmadığını belirterek, konunun aydınlığa kavuşmasını istedi.
ŞEHİT DÜŞTÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI


Olayı derinlemesine inceleyen askeri savcılık, eldeki delillerle beraber Mutlu Acısu'nun ölüm nedenini araştırdı. Bir yıl süren soruşturmanın sonucunda, Acısu'nun intihar etmediği, sorumlu olduğu aracın temizliği ile ilgilenirken başkasına ait dolu tüfeğin kazara ateş alması sonucu merminin başına isabet ettiği ve şehit düştüğü ortaya çıktı.
OLAY YERİNDE CANLANDIRMA YAPILDI


Mutlu Acısu'yun ağabeyi Murat Acısu, bir yıl önce yaşanan olayı duygulanarak anlattı. Kardeşinin şehit olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Acısu, "Kardeşim Mutlu, Şırnak 6. Motorlu Piyade Tugayı 6. Motorize Tabur Komutanlığı emrinde görevli iken, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığına bağlı Kabul Toplama Merkezinde (KTM) bulunan araçta nişancı görevindeydi. Aynı zamanda aracın temizlik ve bakımından sorumluydu. Zırhlı olan aracın içinde dolu, emniyeti açık bir tüfek bırakılmış. Kardeşim de aracın temizliğini yaparken silah patlıyor, çıkan mermi alnına isabet ediyor ve kardeşim olay yerinde şehit düşüyor. Biz hukuki boyutta mücadelemizi başlattığımızda Şırnak'a gittik, olay yerinde canlandırma yapıldı. Askeri savcılık, kardeşimin komutanları ve silah arkadaşlarının da ifadesini alarak birçok bilgi topladı. Sonuç olarak kardeşimin intihar etmediği şehit olduğu ortaya çıktı" dedi.
"KONU TAMAMEN AYDINLANDI"


İntihar etiğinin konuşulmasının ardından ailesinin sıkıntılı günler geçirdiğini aktaran Murat Acısu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar bizi üzen ise çevremizde dedikoduların olmasıydı. Yalan yanlış konuşulan birçok şey bizim aile olarak canımızı sıkmış ve üzmüştü. Bugün gerçek gün yüzüne çıktı. Şehit olmuş kardeşimin hakkını aradım ve doğru olan ortaya çıktı. Bunun kamuoyunda bilinmesini, bundan sonra da konuya ilişkin farklı düşüncelerin olmasını istemiyoruz."
 
AİLE DAVA AÇACAK
Acısu ailesinin avukatı Hakan Şimşek, bir yıl boyunca hukuki mücadele sürdürdüklerini belirtti. Şimşek, maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını ifade ederek, "Acısu ailesi, Mutlu Acısu'nun vefatını öğrendiğinde bu işin bir intihar vakası olduğuna inanmadı ve savcılık dosyası kapsamında hukuki süreç başlattık. Yaklaşık bir yıl süren hukuki mücadelenin sonunda soruşturma bizim iddialarımız doğrultusunda sonuçlandı. Askeri savcılık tarafından Er Mutlu Acısu'nun intihar etmediği, dolu ve emniyeti açık olarak bırakılan tüfeğin kazaen patlaması sonucunda vefat ettiği kesinleşti. Bu durum askeri idarenin hizmet kusuru niteliğinde olduğundan, hukuki mücadelemizi devam ettirecek maddi ve manevi tazminat davası açacağız. Burada müvekkillerim olan aile, evlatlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken öte yandan intihar ettiği ile ilgili söylentiler acıyı daha da arttırmıştır. Hukuki sürecin sonunda konu tamamen aydınlanmıştır" şeklinde konuştu.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Türkler tarafından kurulan 13 büyük Türk İmparatorluğu

» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Musolinin icraatlarına bakın bakalım tanıdık gelecek mi?

İktidar olduğunda önceleri liberallerin desteğini alan Mussolini, diktatörlüğün koyu ve keskin uygulamalarını birer birer hayata geçirmeye başlamıştı. İtalya kısa zamanda bir polis devleti haline getirildi. Kitap ve gazetelere getirilen sansür, seçim sisteminde yapılan düzenlemeler ve Faşist Parti dışındaki diğer partilerin kapanması gibi uygulamalar gerçekleştirildi. Mussolini, sendika hareketlerini de kanun dışı ilan etti ve eğitimi kontrol altına aldı. Ayrıca ekonominin faşistleştirilmesi amacıyla da tüm ülkeyi tren rayları ve otobanlarla kaplayan Mussolini, çiftçileri sürekli teşvik ederek tarım ve endüstrinin canlanmasını sağladı. Gerçekleştirdiği bu değişiklikler ve yeni uygulamalarla İtalya'da işsizlik azalmıştı ve bu da Mussolini'nin popülaritesinin artmasına neden oldu. 1922 yılının bazı dönemlerinde ülkenin iç ve dış işlerinden, kolonilerden ve kamu çalışmalarından sorumlu olan Mussolini, aynı zamanda orduyu da idare ediyordu. Tüm bakanlıkların görevlerini kendisi üstlenmişti. Bu şekilde tüm gücü elinde tuttuğuna inanan Mussolini, rekabet yaratacak herhangi bir durumun da önüne geçmiş oluyordu. Ancak bu durum kurduğu rejimin daha verimli çalışmasını engelliyor ve sıkıntı yaratıyordu.

Diktatörlük altındaki İtalya'da kanunlar yeniden yazılmış, üniversitedeki öğretim görevlileri faşist rejimi savunacaklarına dair yemin etmek zorunda bırakılmışlardı. Gazete editörleri Mussolini tarafından özel olarak seçiliyor ve Faşist Parti'den sertifikası olmayan hiç kimse gazeteci olamıyordu. Amaç tüm İtalyan halkını, şirketleri ve dernekleri kontrol altında tutmaktı. Mussolini'nin dış politikada amacı ise pasifist anti-emperyalizmin yerine agresif milliyetçilik getirmekti. Bunun ilk örneği 1923'te Corfu'nun bombalanması sırasında olmuştu. Ardından Arnavutluk'un kukla rejimine geçmesi ve Libya'nın yeniden fethi geldi.
Tamamı bu sayfada >> http://tr.wikipedia.org/wiki/Benito_Mussolini
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «