SAMSUN

Çin, Uygur Türklerine uyguladığı işkenceye devam ediyor!

Pekin Doğu Türkistan üzerindeki baskısını artırmaya devam ediyor. Çin'in bu bölgesinde, gözaltına alınan Uygurların sayısı yaklaşık olarak iki katına çıktı. Çin hükümetleri geçmişten bugüne kadar Müslüman Uygur azınlık üzerinde büyük bir baskı uygulamaya devam ediyor.

Binlerce Doğu Türkistanlı Çin hapishanelerinde tutuluyor. 2004 yılında Doğu Türkistan'da göz altına alınanların sayısının en az 27 bin 164 olduğu ifade ediliyor. Çin'in resmi gazetesi China Daily, 2013 yılında bu sayının yüzde 95 oranında arttığını duyurdu. 

UZUN TUTUKLULUKLAR
Çinli Başsavcı Savcı Nixiang Yibulayin uzun süren tutukluluklarla ilgili olarak, "Tutuklamalar ve cezai kovuşturma arasındaki gecikme süresini, şüpheliler olabildiğince hızlı yargılanabilsin diye ve bölgede terörle mücadele konusundaki kararlılığı göstermek için, belli başlı terör olaylarında kısaltıyoruz." ifadelerini kullandı.

China Daily adli yanlışları ele aldığı editör yazısında, hızlı yargılama prosedürlerine ve konuşturmak için işkenceye başvurmayı da kapsayan cezai uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunuyor. Fakat bu yazıda Doğu Türkistan'a atıfta bulunulmuyor.

Savcıya göre, hızlandırılmış yargılama prosedürü özellikle bölgenin başkenti Urumçi'de bir Pazar yerini hedef alarak, motosikletle patlayıcıları atıp kalabalığa karışan "terör saldırısı" faili saldırganlar için uygulandı. Resmi kaynaklara göre, söz konusu olayda 4 saldırganla birlikte toplam 39 kişi ölmüş, 90'dan fazla kişi yaralanmıştı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

CHPli Ağbaba, IŞİD’in elinden kaçan Türkmenlerle birlikte basın toplantısı düzenlendi.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Türkmenler’in Türkiye’deki durumu Kerkük’ten farklı değil" dedi.

Ağbaba, parlamentoda terör örgütü IŞİD’in elinden kaçan Iraklı Türkmen aileler ve yanlarında getirdikleri 8 çocukla birlikte basın toplantısı düzenlendi. IŞİD saldırısından kaçan Iraklı Türkmenlerin Necef, Kerbela ve Kerkük’e kaçtıklarını belirten Veliağbaba, bu üç bölge dışında Iraklı Türkmenlerin dördüncü durağının Türkiye olduğunu belirtti. Ankara’ya gelen Türkmenlerin Rakka üzerinden Kobani’ye geçiş yaptığını ve Ezidiler’le beraber Türkiye’ye giriş yaptığını dile getiren Ağbaba, "Sığınmacıların çoğu yolda kaçakçılara para vererek, onların rehberliğinde Türkiye’ye girebilmişler. Telafer’den zor şartlardan kaçarak Türkiye’ye gelen Türkmenler Ankara’da başta Sincan, Etimesgut, Demetevler, Mamak, Keçiören, Ulus, Yenimahalle, Cebeci ve Altındağ’da tutulan evlerde barınmaya çalışıyorlar" dedi.

"IŞİD’DEN KAÇARKEN YOLDA DOĞAN ÇOCUKLARDAN HECİR ARAMIZDA"

Telafer’den gelirken yolda doğan minik Hecir’in de yer aldığı toplantıda Ağbaba, "Hecir şu anda yanımızda, annesinin kucağında uyuyor. Yolda gelirken doğmuş, Hecir’in anlamı ’misafir’ demek. Maalesef bugüne kadar Türkiye Hecir’e tam anlamıyla ev sahipliği yapabilmiş değil. Hecir’in kimliği yok, doktor yüzü görmemiş ve halen hastaneye gidebilmiş değil" ifadelerini kullandı.

IŞİD’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Türkmen evlerinden birçoğunda 15-20 kişinin bir arada çok zor koşullarda yaşadığını vurgulayan Ağbaba, "Bugün Ankara’da IŞİD zulmünden kaçıp ülkemize sığınan 6 bine yakın Türkmen bulunuyor, yaklaşık 900 aile. Ailelerin hepsi çok çocuklu, bir ailenin 4-5 çocuğu var. Çocuklar okula, hastalar hastaneye gidemiyorlar. Çocukların çoğunun bu kış günü ayaklarında ayakkabı yok. Kiralanan evler ise kömürle ısınıyor, doğalgaz bağlantıları yok. Çünkü Iraklı Türkmenlerin oturma izni yok" dedi.

"TÜRKMEN ÇOCUKLAR OKULA GİTMEK İSTİYORLAR"

IŞİD’den kaçarak Türkiye’ye sığınmak isteyen tüm Türkmenler’in sınırdan geçişlerde kolaylık istediklerini anlatan Ağbaba, şöyle devam etti:

"Suriyeli sığınmacılara sağlanan her türlü hak ve imkanın Türkmenlere de sağlanmasını istiyorlar. Hastanede acil durum ve doğum olmak üzere para istenmemesini ve sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmak istiyorlar. Türkiye’nin Türkmenlere oturma izni vermesini, böylelikle ikametgah belgesi almayı istiyorlar. Çocuklarının eğitimlerine devam etmeleri için okula gidebilmelerini istiyorlar. Yanımdaki çocuklardan hiçbirisi okula gitmiyor. Çocuklara ’Telafer’de okula gidiyor musunuz’ diye sordum. Hepsi ’gidiyoruz’ dediler. Tevfik, Ahmet, Besime, Ayşe, Firye, Muhammet, Sait orada okula gidiyor ama Ankara’da okula gidemiyorlar. Türkmenler Türkiye topraklarında yaşamak için mutlaka çalışma izni verilmesini istiyorlar."

"TÜRKMENLERİN TÜRKİYE’DEKİ DURUMU KERKÜK’TEN FARKLI DEĞİL"

"Türkmenler Türkiye’ye gelirken büyük bir heyecanla gelmişler, çünkü buradaki kardeşlerinin kendilerine sahip çıkacağını düşünmüşler ama maalesef hayal kırıklığına uğramışlar" diyen Ağbaba, Türkmenler’in Türkiye’deki durumunun Kerkük’ten çok farklı olmadığını dile getirdi.

Eski Devlet Bakanı Hasan Gemici ve Çankaya Belediyesi yetkilileriyle beraber Türkmenler’in Abidinpaşa semtindeki kaldıkları evleri ziyaret ettiklerini anlatan Ağbaba, onların yaşamlarını kolaylaştırmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Çankaya Belediyesi’nin gezici sağlık ekibi göndererek Ankara’da kalan Türkmenlerin sorunlarını tespit ettiğini belirten Ağbaba, "Önümüzdeki hafta başından itibaren bir sağlık merkezinde her türlü masrafını Çankaya Belediyesi sağlamak şartıyla Türkmen kardeşlerimizin kadın-erkek her türlü tedavi hizmetlerini yürütmeye çalışacağız. Ayrıca gıda yardımları yapıyoruz, giyim yardımları yapacağız, yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

AĞBABA’DAN SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da Türkmenler gibi bir başka ülkeden Türkiye’ye sığındığını hatırlatan Ağbaba, "Sayın Sağlık Bakanına buradan çağrımız şu, bugün lösemi olup hastanede esir kalan çocuklar var, hamile olup çocuklarını esir bırakan, para ödeyemeyen çocuklar var. Geçtiğimiz günlerde sara hastası çocukların ilaç alamadığını gördük, ilaçlarının verilmediğini gördük, birçok çocuğun yüzünde yara çıktığını gördük. Kadın ve erkeklerin maalesef sağlıksız koşullardan dolayı alerjik hastalıklara yakalandıklarını gördük. Sağlık Bakanlığı’na çağrımız şudur, Ankara’da 6 bin Türkmen var. Nasıl ki buraya gelen Suriyeli kardeşlerimize nasıl her türlü hakkı veriyorsak, Türkmen kardeşlerimize de aynı hakkı vermeliyiz" ifadelerini kullandı.

IŞİD zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan 13 yaşındaki minik Sait, "Okul istiyorum. Biz Irak’ta okula gidiyorduk, burada da okula gitmek istiyoruz" dedi.

KASAPOĞLU’NDAN "PASAPORTLAR REHİN ALINDI" İDDİASI

Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mahmut Kasapoğlu ise Irak Türkleri meselesinin Türkiye’nin meselesi olduğunu belirtti. Kasapoğlu, "Bizim ricamız, 5-6 pasaportumuz bazı polikliniklerde, hastanelerde rehin alınmaktadır. O mülteci kardeşlerimizin pasaportunu alan kim ise derhal iade edilmesini istiyoruz. Irak Türklerinin sağlık sorunlarını bir daha böyle basın toplantılarında teşhir etmek istemiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan ricamız, bize iş bulmasın, sadece çalışmak için önümüzdeki engeli kaldırsın" dedi.

Pasaportların hastanelerde el konulduğu iddiasına ilişkin açıklama yapan Kasapoğlu, "Saime Kadın Hastanesi’nde doğum yapan bir kızımızın hem kendinin hem de eşinin pasaportuna el konuldu. Hem senet imzalattırmışlar hem pasaportlarına hem de Irak kimliklerine el koymuşlar. Başka vakalar da var. Mesela bir yatalak hastamız şu anda evde ölmek üzere, Dışkapı Hastanesi’nin kapısından bile sokamadık. Bugün özel bir polikliniğe uğrayacak tedavi olacak. Çankaya Belediyesi tedavisini üstlendi" ifadelerini kullandı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Konya'daki Iraklı Türkmenler Barış Ve Kardeşlik Gecesinde Buluştu

Konya’da yaşayan Iraklı Türkmenler, Irak Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Konya Şubesi tarafından düzenlenen "Sevgi ve Kardeşlik" programında bir araya geldi. Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) İl Müdürü Yıldız Tosun ile Konya’da yaşayan Irak, Afganistan ve Suriyeli mülteciler katıldı.

Türkmeneli Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Aydın Beyatlı, Irak’ta yeniden barış ve ilerlemiş, demokratik bir Irak istediklerini dile getirerek, bunun Türkmenlerin bertaraf edilmesi, Arapların, Sünnilerin, Şiilerin veya Kürtler’in hakkının gasp edilmesiyle mümkün olmayacağını kaydetti. Beyatlı, “Birliktelik içinde el ele vererek ancak ve ancak biz Irak’ı müreffeh bir Irak ve uluslararası mahfilde hak ettiği yere ancak getirebiliriz. Irak’ta maalesef bugün bir Arap, Kürt, Türkmen, Sünni, Şii gerginliği ve hassasiyeti gün geçtikçe daha da derinleşmekte daha da içinden çıkılamayacak bir hale gelmektedir. Bunu kim önleyecek? Bunu ancak ve ancak Irak halkı el ele vererek kardeşlik ülküsüne sarılarak mümkün olacaktır” diye konuştu.

Irak’ın bugünkü durumdan en çok etkilenen, terörden en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Beyatlı konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Gel gör ki, Türkiye bugün Irak’ın bütün kesimlerine, bütün katmanlarına eşit mesafede olduğu gibi Kerbela’da bir patlama mı var, Kerkük’te bir patlama mı var, Erbil’de, Musul’da bir patlama mı var hemen bir ambulans uçağını oraya göderiyor. Bu bu kesimdendir, o öbür kesimdendir diyerek değil, hepsine kucak açarak yardım etmiştir. Peki Konya ne yapmıştır? Konya adeta Türkiye’nin örnek illerinden biri olarak mazlumlara hep kucak açmıştır. Sayın Valimiz, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ve burada tüm sivil toplum örgütlerimiz adeta tek yürek olarak birleştiler ve Türkiye’ye Konya’ya gelen bütün göçmenlere kucaklarını açmışlardır. Bugün gerçekten IŞİD terör belasıyla karşı karşıya kaldık. Bu terör örgütü adeta İslamiyet’i savunup da oraya geliyor. Burada insanlara gerçekten çok farklı boyutta terör estirmekte ve insanları caddenin ortasında adeta boğazlamaktadır. Siz bugün bir göçmen olarak Türkiye’ye geldiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Afgan olsun, Suriyeli olsun, Iraklı olsun kucak açtı bizlere. Bunun karşılığını en iyi şekilde vermeliyiz. Bunun karşılığını sevgiyle vereceğiz.”
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «

Kerkük Türklerinden eğitim hamlesi!

Kerkük ve bölgesinde yaşayan Türkmenlerin eğitime yönelik başarılı hamleleri devam ediyor. Türkmen yöneticilerin en önemli konu olarak gördükleri eğitim alanında imkanları zorlayarak yatırımlar yapılıyor. Dün yapılan tören ile Kerkük'ün Leylan Kasabasında Uzungöl Erkek Lisesi ile Yurdagül Kız Lisesi'nin açılışı yapılarak Kerküklü Türkmenlerin hizmetine sunuldu.

Türk Milletinin Eğitime verdiği önem Kerkük'te de bir kez daha kendisini gösterdi. Kerküklü Türkmenler eğitime verdikleri değeri her geçen gün biraz daha artırırken, modern dünyaya açılan en önemli kapı olan okulların yeniden inşasına aralıksız olarak devam ediyorlar. Kerkük'te açılan iki Türk okulu ile ilgili Kerküklü Eğitimci, Okul Müdürü ve Eğitim konusunda uzman ve tam bir Kerkük aşığı olan Cengiz El Attar'ın da karıldığı törenin Türkmen Eğitimi Kerkük adlı facebook sayfasında paylaşılan haber şöyle;
Türkmence eğitimi bir başarıya daha imza attı...Temel okulların sayısı giderek artıyor.Kerkük'e bağlı Leylan nahiyesinde bugün 22.01.2015 Uzungöl Erkek Lisesi ile Yurdagül Kız Lisesinin açılışı yapıldı...iki okulun açılışı birden yapıldı..açılışa çok sayıda eğitimci, yetkili, İhtisas ve İdari Müfettişler, okul müdür ve öğretmenleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
» Devamını Görmek İçin Tıklayınız «