SAMSUN

18 bin Şii Türkmen’in yaşadığı Amirli kasabası 70 gündür IŞİD kuşatmasında.

18 bin Şii Türkmen’in yaşadığı Amirli kasabası 70 gündür IŞİD kuşatmasında. Türkmenlerin ‘Ölüyoruz’ çağrısına dün nihayet yanıt geldi. BM dünyayı, Türkmen katliamına karşı harekete geçmeye çağırdı.

BBC muhabirinin izlenimlerine göre Bağdat’ın 180 km kuzeyinde, Kerkük’ün ise güneyindeki bu küçük Şii Türkmen kasabası Amirli iki aydır, çevrelerindeki bütün köy ve kasabaları ele geçiren IŞİD milislerinin kuşatması altında. Elektrikleri yok, ellerindeki ilaç ve
gıda stokları da tükenmeye yüz tutmuş durumda. Şengal dağlarında mahsur kalan Ezidileri kurtarmak için yapılan operasyonlar benzeri, Batı ülkelerinin de katıldığı bir yardım harekatı şu anda burası için gündemde değil. Amirli halkı, dünyanın kendilerine sırt çevirdiğini düşünüyor. Amirli sakinlerinden Doktor Ali Elbayati, “Musul saldırısından sonra Amirli’nin çevresindeki bütün Türkmen köyleri IŞİD’in eline geçti. İnsanları öldürüp cesetlerini görülsün diye köylerin dışına attılar” diyor.

Su yok, elektrik yok
Amirli halkının çoğunluğunu Irak nüfusu içindeki oranları yüzde 4 olan Şii Türkmenler oluşturuyor. Şii oldukları için IŞİD tarafından “dinden dönmüş” sayılıyor ve doğrudan hedef alınıyorlar. Doktor Elbayati, “70 gündür direniyoruz. Elektriğimiz yok, suyumuz akmıyor” diyor. “Sadece tuzlu su var, o da ishal ve diğer hastalıklara yol açıyor. Kuşatma başladığından bu yana yaşlı ve hasta 50’yi aşkın kişiyi kaybettik. Susuzluk ve hastalıktan ölenler arasında çocuklar da var” diye sürdürüyor. Kasabaya şu anda yiyecek sadece Irak askeri helikopterleri ile ulaşabiliyor. Bu helikopterler günde en fazla bir kere gelebiliyor ve bütün kasabaya yetecek kadar yiyecek ve ihtiyaç malzemesi taşıyamıyorlar. “İnsani bir felaketle karşı karşıyayız” diyor Doktor Elbayati. “20 bin Amirli’li ölümle savaşıyor. Üç günde bir yemek yiyebilen çocuklar var. Durumu anlatabilmem imkansız. Ne diyeceğimi bilemiyorum.” Doktor Elbayati, Irak çapında Türkmen toplumunun yaşam koşullarını geliştirmeyi hedefleyen Türkmen Koruma Vakfı adlı bir sivil toplum kuruluşuyla çalışıyor. Irak ordusuna ait helikopterlerle gidip gelebiliyor ve en gerekli malzemelerin getirilmesini sağlamaya çalışıyor. Fakat bir çokları yardımın çok geç ve çok yetersiz olduğunu düşünüyor. Eşi ve yedi çocuğuyla Amirli’de yaşayan Nihat Elbayati, “Doktor yokluğundan doğum sırasında ölen kadınlar var. İnsanlar çok basit yaralardan ölüyor çünkü tedavi edilemiyorlar” diyor.

Irak askeri helikopterleri her bir gelişlerinde 30 kişiyi alıp kasaba dışına taşıyabiliyorlar ve bazı yaralılar hükümet kontrolündeki bölgelerde bulunan hastanelere kaldırılıyor. Fakat Irak ordusu zorlanıyor ve helikopterlerin uçuş yolu çok tehlikeli, bazen geri dönmek zorunda kalıyorlar. Kasabanın savunulması işini ise tamamen halk üstlenmiş. Nihat “Asker yok aramızda” diyor. “Aileler IŞİD’e karşı bir araya geldik, kendimizi ve toprağımızı korumak için savaşıyoruz.” Savunma güçleri arasında Nihat’ın 13 yaşındaki oğlu da var.

Sadece kızları ayırıyorlar

Doktor Elbayati, “IŞİD bir köyü ele geçirdiğinde ne yapıyor biliyor musunuz?” diyor ve devam ediyor: “Bütün erkekleri, kadınları ve çocukları toplayıp öldürüyorlar. İnanın bana. Sadece bazı kızları ayırıyorlar, anlıyorsunuz ya, başka amaçlarla.. Uluslararası toplumun bu kasabanın acilen yardıma ihtiyacı olduğunu anlaması ve harekete geçmesi için kaç çocuğun ölmesi daha ne kadar acı çekilmesi gerekiyor? Tamamen unutulduk.” Birleşmiş Milletler dün bu haberlerin ardından dünyaya ‘Türkmen katliamı tehlikesine karşı harekete geçme’ çağrısı yaptı.