
500 bin kişi çöllerde hayat mücadelesi veriyor. Işid teröründen kaçan binlerce Türkmen yollarda ve kamplarda perişan. Türkiye’nin “Türkmen Kartı” yok olmak üzere. “Işid bizi Şii-Sünni diye ayrıştırıyor.” diyorlar. Yardım bekledikleri Türkiye’nin sahip çıkmamasıyla da hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Sadece alabildiklerimizi yanımıza alıp Telafer’i terk ettik. Günlerdir yollardayız. Küçük kızım sıcaktan öldü. Onu yolda defnettik. Eşim ve çocuklarım Türkiye’ye geçmek için sınıra gittiler ancak pasaportları olmadığı için içeri alınmadılar.
Bize soydaşımız diyen Türkiye bizi yalnız bıraktı. Biz Şii olduğumuz için şimdi Necef’e gidiyoruz. Yaşlılar ve çocuklar yollarda hastalanıyor. Çocuklarımızı bir daha göremeyeceğimiz mezarlara gömdük." Göç konvoyunda görüştüğümüz 30 yaşındaki Cemile Abdullah, durumlarını böyle özetliyor.
Bir başka Türkmen Ayşe Hasan ise kendi durumlarını anlatırken Türkmenlerin ayrıştırıldığını şöyle anlatıyor: "Ben Sünni’yim. Bizde mezhep ayrımı yoktu ama şimdi var. Türkiye devleti ayrımcılık yapıyor. Sünnilere daha çok sahip çıkıyor. Bazı Sünnilere daha çok sahip çıkıyor. Ama Türkmen kimliği yok oluyor ve bu bir sorun. Şiiler, Şii bölgelerine gidiyor; bizler ise başka yerlere gidiyoruz. IŞİD bizi bölüyor ve ayrıştırıyor. Bir taraftan can güvenliğimiz yok, diğer taraftan sahipsiz durumdayız. Herkesin bir kurtarıcısı var, bizim yok. Türkiye bizi kurtarır, bize yardım eder diye bekliyorduk. Ama hayal kırıklığı yaşıyoruz. İran ve Bağdat, Şii olan Türkmen kardeşlerimize sahip çıkıyor ama bize sahip çıkan yok."
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak’ta korku salmaya devam ediyor. Öyle ki örgüt tüm dengeleri bozmuş durumda. Mezhepleri ayrıştırmada etkili olduğu gibi etnik grupları da mezheplere bölüyor. Keskin ve kalın çizgiler çizen IŞİD, Irak’ta sadece terör estirmiyor, sanki Irak’ın yeni haritasını da dizayn ediyor gibi eylemler ve işgaller yapıyor. Irak şu anda tam bir kaos ve göç dalgasıyla karşı karşıya. Bundan en çok etkilenenler ise pek gündeme gelmeyen Türkmenler. Ayrıca Türkmenler içinde Şii ve Sünni ayrımı giderek keskinleşiyor. Türkmenlerin en büyük şikâyeti ise Türkiye’nin kendilerini yalnız bırakması. 300 bin nüfuslu Telafer tamamen boş. Burada sadece IŞİD militanları ile az sayıda da Arap bulunuyor. Alınan bilgilere göre kentte 500’den fazla terörist var ve bunların bir kısmı Sünni Türkmenler… Türkmen Cephesi yetkilisi bu bilgiyi doğruluyor.

Son Şengal olaylarında ise Yezidilerle birlikte dağlara kaçan 5 bin Türkmen bulunuyor. Şiiler; Bağdat, Necef, Kerbelâ gibi Şiilerin olduğu yerlere göç ediyor. Türkmenler arasındaki mezhep ayrışması göçlere de yansımış. Irak Türkmen Cephesi mezhep ayrımı yapmıyor. Onlar için Türkmen ve aynı kültürden olmak yeterli. Tam bir tespit olmasa da 750 bin Türkmen şu anda Irak çöllerinde 50 derece sıcakta kendilerine barınacak bir yer arıyor. Irak Türkmen Cephesi de bu bilgiyi doğruluyor ve sayının 500 binin üzerinde olduğunu teyit ediyor.

Musul’dan kaçan Hüseyin Rıza, Şii Türkmenlerden. Kayıp verdiklerini, IŞİD’in kendilerine saldırıp mallarına ve evlerine el koyduğunu anlatıyor: "İki aydır evlerimizden uzaktayız. Musul etrafındaki Şebek köylerinde yaşıyorduk ancak bizi oradan da kovdular. Şimdi Necef’e gitmek için yola çıktık. Eğer ulaşırsak hayatta kalabiliriz. Birçoğumuz hastalandık yollarda."

Türkmenlerle yol boyunca karşılaşmak mümkün. Dohuk, Kerkük, Erbil, Musul, Bağdat yolunda küçük konvoylar hâlinde gördüğümüz Türkmenler, kontrol noktalarından ya geri gönderiliyorlar ya da gidecekleri yerlere ulaşabilmek için saatlerce, hatta günlerce bekliyorlar. Sıradan bir olay artık bu durum.
Musul ve Telafer Türkmenleri dört bir yana dağılmış durumda. Kerkük civarında yaşayan Türkmenler de öyle... Buradaki küçük ilçe ve kasabalarda yaşayan Türkmenlerin bir kısmı Kerkük’teki akrabalarının yanına yerleşmiş. Akrabaları olmayanlar ise buldukları yerlerde ikamet ediyor. Şiilerin az bir kısmı Kerkük’e geçmiş. Ancak şu anda Şii Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı yerler de IŞİD kuşatması altında. Bunların başında Amirli beldesi geliyor. Bu beldeye giriş-çıkış yok. İki aya yakındır şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Ancak buradan dışarıya çıkan Türkmen de yok. IŞİD tamamen kuşatmış durumda. Bağdat hükümeti havadan gıda ve silah yardımı yapıyor. Bu onları şimdilik idare ediyor. Ancak beldeden alınan bilgilere göre su sorunu giderek büyüyor ve çocuklarda ciddi hastalıklar baş göstermiş. İçilen kuyu sularının kısmen tuzlu olması ciddi bir sorun. 25 bin kişinin yaşadığı beldenin ne kadar dayanacağı ise bilinmiyor.
Aynı şekilde olmasa da Kerkük’e çok yakın mesafedeki Tuzhurmatu ilçesi de zor durumda. Etrafı sarılmış. Daha doğrusu IŞİD Kerkük’ün etrafını kuşatmış ve şehre girmek için fırsat kolluyor. Ancak uç noktalarda Peşmergenin varlığı ve Türkmenlerden oluşan milis güçler şimdilik IŞİD’e geçit vermiyor. Lakin IŞİD’in Kerkük’e girmesi durumunda ülkenin tamamen bir kaos ortamına sürükleneceği ve IŞİD’in kalıcı bir başarı kazanacağı görüşü hâkim. Zira Kerkük’ün konumu ve potansiyeli Telafer veya Musul’unkinden oldukça farklı. IŞİD şu anda Kerkük’e 10 kilometre uzaklıktaki Tazehurmatu’ya kadar gelmiş durumda. Burada Peşmerge ve Türkmen milisler ile IŞİD arasında sadece 700 metre mesafe var. Taraflar kazdıkları mevzileri terk etmiyor. Tazehurmatu diğer yerler gibi Şii Türkmenlerin yaşadığı bir yer. Burası aynı zamanda Türkmenlerin ordulaşmaya doğru gittiği bir alan olarak da görülüyor. Hâlihazırda 2 bin silahlı Türkmen milis bu hattı Peşmerge ile birlikte koruyor. Doktor, mühendis, esnaf ve inşaat işçilerinden oluşan Tazehurmatu Milis Birliği bundan sonra silah bırakmayacaklarını söylüyor. Kazdıkları mevzileri her geçen gün daha da genişletiyorlar. Çünkü burası düşerse IŞİD önünde boş bir alan bulup Kerkük’e kolayca girer. Burada çıkan çatışmalarda 60’a yakın kişi hayatını kaybetmiş, 6 kişinin ise akıbeti bilinmiyor. Ancak 3 kadının IŞİD’in elinde olması Türkmenlerin öfkesini artıran en etkili sebep. Şu anda kadın ve çocukların büyük çoğunluğu Kerkük’e gönderilmiş. Daha çok erkekler var. Türkmenlerin elinde havan, makineli ve uçaksavar tüfeği gibi ağır silahlar da bulunuyor. IŞİD’in ısrarla Tuzhurmatu, Tazehurmatu ve Amirli’yi kuşatmasında, petrolle birlikte aynı zamanda buraların Irak’ın en zengin tarım ve hayvancılık alanı olması da önemli bir etken. Ayrıca buralar Irak’ın tam orta noktası. Bu üç nokta ele geçirilirse Kerkük otomatikman düşmüş olur.

Türkmeneli bölgesi olarak geçen Telafer, Musul, Altınköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Kifri, Amirli, Karatepe, Haneki, Diyala, Mendeli, Bedre gibi yerleşim yerlerinin önemli kısmı IŞİD’in elinde ya da kuşatmasında. Telafer ve Musul tamamen kaybedilirken, Kerkük civarındaki yerler ise kuşatma altında. Son 10 gündür Sincar’da da etkili olan IŞİD, Telafer’e bağlı bu beldeyi de tamamen kontrolüne almak istiyor. Telafer, Türkiye ile sınır olması açısından da son derece stratejik bir yerde bulunuyor.
http://www.zaman.com.tr/gundem_irak-collerinde-unutuldular_2237199.html